Tarih Ansiklopedisi

I. Dünya Savaşı ve Osmanlı Devleti

  Favorilerden Çıkar   Favorilere Ekle

I. DÜNYA SAVAŞI VE OSMANLI DEVLETİ


Ø Dünya Savaşı başladığında tarafsız olan Osmanlı Devleti, böyle bir savaşta yalnız kalmamak için ittifak girişimlerinde bulundu. İtilaf Devletleri’nin yanında yer almayı hedefleyen Osmanlı Devleti’nin talebi reddedildi.

Ø İtilaf Devletleri, Osmanlı topraklarını aralarında paylaşmayı amaçladıkları için Osmanlı Devleti’nin savaşa katılmayıp tarafsız kalmasından yanaydı. Osmanlı Devleti tarafsız kalırsa İngiltere ve Fransa, müttefikleri olan Rusya’ya yardım edebilmek için Boğazlardan serbestçe geçebileceklerdi.

Ø Osmanlı Devleti tarafsız kalması karşılığında; kapitülasyonların kaldırılması, Ege Adaları’nın kendisine verilmesi, Mısır meselesinin çözümü gibi isteklerde bulundu. Fakat İngiltere ve Fransa bu isteklere olumlu yanıt vermediler.

Ø Osmanlı Devleti, İtilaf Devletleri’ne yaptığı ittifak önerisinin reddedilmesi üzerine Almanya’ya yakınlaştı.  İttihat ve Terakki yöneticileri, Almanya’ya karşı sempati duyuyorlardı ve Almanların savaşı kazanacağına kesin gözüyle bakıyorlardı.

Ø Almanya, Osmanlı Devleti’ni savaşa sokarsa yeni cepheler açılacak ve Almanya’nın savaş yükü de hafifleyecekti. Ayrıca halifeliğin Müslümanlar üzerindeki nüfuzundan faydalanacak, İngiltere’nin sömürgeleriyle bağlantısını kesebilecek, cephelerde rahatlayacaktı.

Ø Akdeniz’de bulunan Almanların iki savaş gemisi olan Goeben (Goben) ve Breslau (Brislav), İngiliz donanmasından kaçarak Çanakkale’ye sığınmaları, Osmanlı Devleti’nin savaşa girmesine yol açan olayların başlangıcı oldu. Karadeniz’e açılan bu gemiler, Rusya’nın Sivastopol, Odesa gibi limanlarını top ateşine tuttu (29 Ekim 1914). Osmanlı Devleti’nin savaşa katılmasıyla savaş daha geniş bir alana yayıldı.

Ø V. Mehmet Reşad, halife sıfatıyla cihat ilan etti; Müslümanları İngiltere, Fransa ve Rusya’ya karşı savaşa çağırdı.

 

OSMANLI DEVLETİNİN SAVAŞTIĞI CEPHELER

Osmanlı Devleti I. Dünya Savaşı sırasında iki farklı cephe türünde mücadele etti.

A-SINIRLARINDA AÇILAN CEPHELER

Kafkas, Kanal, Çanakkale, Irak, Hicaz-Yemen, Suriye-Filistin

B-SINIRLARI DIŞINDA SAVAŞILAN CEPHELER

Galiçya, Makedonya, Romanya

 

KAFKAS CEPHESİ VE 1915 OLAYLARI

Rus limanlarının bombalanması, Almanların Bakü petrolleri üzerindeki düşünceleri ve Osmanlı Devleti’nin Turancılık politikası burada savaşı başlatmıştır.

Kafkas İslam Ordusu:

Ø 1917 yılında Rusya’da yaşanan Bolşevik devrimi ile Çarlık rejiminin yıkılmasının ardından Rus Kafkas Ordusu dağıldı. Kafkasya ve Doğu Anadolu’da Rusya’ya bağlı Büyük Ermenistan Devleti’ni kurmak amacıyla 1917 sonlarında Gürcüler ve Ermeniler askerî faaliyetlere başladılar.

Ø 3 Mart 1918’de imzalanan Brest-Litovsk Anlaşması ile Kars, Ardahan ve Batum (Elviye-i Selâse) Osmanlı Devleti’ne geri verildi. Bu antlaşmadan sonra Rus birlikleri bölgeden ayrılırken silahlarını Ermeni ve Gürcülere bırakarak Osmanlı ile mücadeleyi onlara devretti. Bölgeden Rusların çekilmesiyle birlikte Ermeni ve Gürcü çeteleri Müslüman ve Türklere karşı katliamlara başladı.

Ø Bunun üzerine Azerbaycan Türkleri, Osmanlı Devleti’ne bir heyet göndererek yardım istediler. İstanbul Hükûmeti de bölgedeki mevcut durumu değerlendirerek Azerbaycan Türklerine yardım etmeye karar verdi.

Ø İstanbul Hükûmeti, Nuri (Killigil) Paşa’nın komutanlığında, Azerbaycan Türkleri ve Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti vatandaşı Dağıstanlı gönüllülerden oluşan bir Kafkas İslam Ordusu kurdu.

Ø Harbiye Nazırı Enver Paşa, Nuri Bey’e Ferik (Tümgeneral) rütbesi vererek Kafkas İslam Ordusu'nun komutanlığına getirdi.

Ø Kafkas İslam Ordusu’yla Bolşevik ve Ermeni Taşnak birlikleri arasında önemli muharebeler yaşandı.

Ø 15 Eylül 1918’de, Kafkas İslam Ordusu Halil (Kut) Paşa komutasında Bakü’ye girdi. Böylece şehir düşmandan temizlendi

Sonuç:

Ø Ruslarla mücadele edildi. Osmanlı ordusu ağır bir yenilgi aldı (kış şartları). Erzincan, Muş, Bitlis, Trabzon Ruslara geçti.

Ø Ermenilerin olumsuz tavırları görüldü. Buna bağlı olarak 1915 yılında Ermeniler Techir Kanunu'na tabi tutuldular.

Ø 3 Mart 1918’de imzalanan Brest-Litovsk Anlaşması ile Kars, Ardahan ve Batum (Elviye-i Selâse) Osmanlı Devleti’ne geri verildi.

Önemi: I. Dünya Savaşı’nda ilk mücadelenin verildiği cephedir.

 

1915 Olayları:

Ø Osmanlı Devleti’ni paylaşma planı yapan Rusya, İngiltere ve Fransa; Ermenileri kışkırtarak Doğu Anadolu’da bağımsız bir devlet kurmaları için onları harekete geçirdi.

Ø Hınçak ve Taşnak komiteleri öncülüğünde kurulan Ermeni çeteleri; Van, Erzurum, Bitlis, Diyarbakır, Elazığ gibi Anadolu’nun birçok yerinde Müslüman halka yönelik katliamlar yaptılar.

Ø Ermenilerin yaptıkları saldırı ve katliamlar karşısında Osmanlı Devleti, birtakım tedbirler almak zorunda kaldı. Osmanlı Dâhiliye Nezaretinin, 24 Nisan 1915’te yayınladığı bir genelgeyle Hınçak ve Taşnak komite büroları kapatıldı ve bu komitelerin üyeleri de tutuklandı.

Ø Ermenilerin, 1915 olaylarının yıl dönümü olarak her yıl andıkları “24 Nisan” bu genelgenin yayınlandığı tarihi işaret eder.

Ø Alınan bütün tedbirlere rağmen Ermenilerin saldırı ve katliamları artarak devam etti. 27 Mayıs 1915’te Sevk ve İskân (Tehcir ya da Zorunlu Göç) Kanunu çıkarıldı.

Ø Bu kanunla Ermeniler arasından Ruslarla iş birliği içinde olanlar, çeteciler ve isyan hareketine karışanlar zorunlu olarak göçe tabi tutuldu.

Ø Osmanlı Devleti, I. Dünya Savaşı sona erince, 31 Aralık 1918’de Geri Dönüş Kararnamesi yayınladı. Göçe tabi tutulan Ermenilerden isteyenler geri dönmüş, mal ve mülklerini de geri almışlardır.

Ø Ermeni sorunu olarak bilinen bu asılsız iddialar, çıkar çevreleri tarafından sürekli gündemde tutulmaktadır.

 

KANAL CEPHESİ

Neden: Almanya'nın teşviki ile Osmanlı Devleti İngiltere’nin sömürgeleriyle bağlantısını keserek insan ve ham madde sağlamasını önlemek istedi.

Sonuç: Süveyş Kanalı bölgesinde İngilizlerin Osmanlı ordusunu yenilgiye uğrattıkları cephedir. İngiltere 1917’de saldırıya geçip Sina Yarımadası’nı alarak Suriye’ye kadar ilerledi.

 

ÇANAKKALE CEPHESİ

Neden:

Ø İtilaf Devletlerinin İstanbul ve Boğazları ele geçirip Osmanlı’yı savaş dışı bırakmak,

Ø Rusya’ya gerekli askerî ve ekonomik yardımları yapmak,

Ø Rusya’nın buğdayından faydalanmak ve bu cephede kazanılacak başarıyla birlikte hâlâ tarafsız olan Balkan devletlerini kendi yanlarında savaşa çekmek.

Gelişmeler:

Ø İtilaf Devletleri, Çanakkale’yi önce denizden geçmeyi denediler. 18 Mart 1915’te İtilaf donanması, Çanakkale Boğazı’nı geçmek için harekete geçti.

Ø Nusret Mayın Gemisi ile Boğaz’a döşenen mayınlar ve kahraman Türk topçusunun başarısı sayesinde İtilaf donanması büyük kayıplar vererek geri çekilmek zorunda kaldı.

Ø İtilaf Devletleri’nin beklenmeyen bu başarısızlığı bütün dünyada büyük bir yankı uyandırdı.

Ø Deniz yolu ile Çanakkale’yi geçemeyeceklerini anlayan İtilaf Devletleri, Gelibolu Yarımadası’na asker çıkardılar.  25 Nisan 1915’te çoğunluğu Anzaklardan oluşan İtilaf ordusu, Seddülbahir, Kumkale ve Arıburnu’na çıkarma harekâtı düzenledi.

Ø 19. Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal ve emrindeki Türk ordusu; Anafartalar, Conkbayırı, Arıburnu ve Kireçtepe’de destan yazarak düşmana geçit vermediler.

Ø Çanakkale’de kara savaşlarında da başarılı olamayan İtilaf kuvvetleri, Ocak 1916’da Gelibolu’yu boşalttılar.

Ø Çanakkale Muharebeleri’nin kazanılmasında Seyit Onbaşı’nın kahramanlığı, Nusret Mayın Gemisi komutanı Yüzbaşı İsmail Hakkı’nın özverisi, 57. Alay’ın fedakârlığı büyük rol oynadı.

Sonuç:

Ø Çanakkale Muharebeleri’ni Osmanlı’nın kazanmasıyla I. Dünya Savaşı’nın süresi de uzadı.

Ø Bulgaristan, İttifak Devletleri’nin yanında savaşa katıldı. Böylece Almanya ile Osmanlı Devleti arasında kara bağlantısı sağlandı.

Ø Müttefiklerin yardım götüremediği Rusya’da Bolşevik İhtilali çıktı. Rusya’daki Çarlık rejimi yıkıldı. Bolşevik İhtilali’nin ardından Rusya savaştan çekildi.

Ø “Anafartalar Kahramanı” olarak tanınan Mustafa Kemal’in bu cephedeki başarısı, Millî Mücadele’nin de lideri olmasında etkili oldu

Ø Osmanlı Devleti’nin Çanakkale’deki kayıplarının büyük çoğunluğu, eğitim seviyesi yüksek insanlardı. Bu yüzden Cumhuriyet’in ilk yıllarında pek çok alanda yetişmiş eleman bulma sıkıntısı yaşanmıştır.

Ø Dünya Savaşı süresince Osmanlı Devleti’nin zafer kazandığı tek cephe Çanakkale Cephesi’dir.

 

HİCAZ-YEMEN CEPHESİ

Neden:

Ø İngiltere Mac Mahon (Mak Mahon) Planı ile Mekke Emiri Şerif Hüseyin’e bağımsızlık vadetmişti. Böylece İngilizlerin desteğini sağlayan bazı Arap kabileleri, Osmanlı egemenliğine karşı ayaklandılar.

Ø Osmanlı kuvvetleri kutsal yerleri korumak için İngiltere ve Mekke Emiri Şerif Hüseyin’e karşı savaştı. Özellikle Medine’yi Fahrettin Paşa komutasındaki Türk askeri Medine Müdafaası uzun süre devam etti.

Ø İngiliz casus Thomes Edward Lawrence (Tomas Edvırd Lovrıns), Arapları Türklere karşı sürekli kışkırtarak, bazı Arap kabilelerinin İngilizlerin yanında yer almasını sağlamıştı.

Sonuç:

Ø İngilizlerin desteklediği Araplar bölgede Osmanlı Devleti’nin varlığını sona erdirdiler.

Ø Bu cephede yaşananlar İslamcılık (Ümmetçilik) politikasının etkisini kaybettiğini göstermiştir.

 

Not: Kanal, Suriye-Filistin ve Irak Cephesi savaşları Ümmetçilik fikrinin çöktüğünü gösteren cephelerdir. Çünkü Müslüman Araplar Osmanlıya karşı İngilizleri desteklemişlerdir

 

IRAK CEPHESİ

Neden:

Ø İngilizlerin Ruslarla birleşerek, Hindistan yolunu kontrol etme ve petrol bölgelerine sahip olma düşüncesi etkili olmuştur.

Ø Orta Doğu petrollerini kontrol altında tutmak ve Kafkaslar’da Ruslarla birleşmek İngiltere’nin hedefleri arasında yer alıyordu.

Ø Türk kuvvetlerinin İran’a girip İngiliz sömürgesi olan Hindistan’ı tehdit etmesini de önlemek istiyordu.

Ø Cephe İngiltere tarafından açılmıştır.

Sonuç:

Ø Osmanlı kuvvetleri, Selman-ı Pak Muharebesi’nde büyük bir başarı gösterip Kut’ül Amâre’deki İngiliz kuvvetlerini kuşattı. İngiliz kuvvetleri 29 Nisan 1916’da Halil Paşa komutasındaki Türk kuvvetlerine teslim oldu.

Ø İngiliz tümeni, komutanı General Townshend (Tavsınt) ile birlikte esir alındı.

Ø İngilizler, Irak’a daha büyük bir kuvvet yığarak karşı saldırıya geçtiler.

Ø Dünya Savaşı’nın sonuna doğru Irak’taki Türk birliklerinin çoğu İran’a kaydırıldı. İngilizler 1918 sonunda bütün Musul'u aldılar. Savaşın son yılında Bağdat’a kadar olan bölgeyi İngiliz kuvvetleri ele geçirdiler

Ø İngilizler I. Dünya Savaşı’nda ilk kez yenilgiye bu cephede uğramışlardır.

 

SURİYE-FİLİSTİN CEPHESİ

Ø İngilizler, Kudüs ve Filistin’i işgal etti. Kanal Cephesi’nin devamı niteliğindedir.

Ø Kanal harekâtında başarılı olan İngilizler Suriye'ye kadar ilerlediler.

Ø Ayrıca isyancı Arap güçleri ile 26 Ekim 1918’de yaptığı Katma Savaşı’nı kazanan Mustafa Kemal, Halep’in beş kilometre kadar kuzeyindeki bölgeyi Türk sınırı olarak belirledi.

Ø Komuta görevi Alman Limon Von Sanders'ten daha sonra 31 Ekim’de Yıldırım Orduları Grup Komutanlığı’na atandı.

Ø Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasının ardından sonra İngilizler Suriye’yi tamamen kontrolleri altına aldı.

Ø Misak-i Millî'de bu dönemde belirlenmiştir.

 

GALİÇYA CEPHESİ: Rusya'nın Karadeniz kıyısına çıkarma yapması üzerine, Osmanlı Devleti’nin Bulgarlara yardım etmek amacıyla açtığı cephedir.

MAKEDONYA CEPHESİ: Sırpları desteklemek için Selanik'e gelen Fransız kuvvetlerinin Bulgarlarla birlikte Osmanlı Devleti’nce durdurulması için açılmış bir cephedir.

ROMANYA CEPHESİ: Bulgarları Romanya'ya karşı desteklemek için Dobica, Bükreş ve Tuna bölgesinde verilen mücadelelerdir.

SAVAŞ SONA ERERKEN

Ø 1917’de yaşanan en önemli gelişmelerden biri de Rusya’daki Bolşevik İhtilali’dir (7 Kasım 1917). İktidara gelen Bolşevik yönetimi, İttifak Devletleri ile 3 Mart 1918’de Brest Litowsk Antlaşması’nı imzalayarak savaştan çekildi.

Ø Bolşevik yönetimi, Çarlık hükûmetinin bütün gizli antlaşmalarını dünya kamuoyuna açıkladı. Osmanlı Devleti’nin paylaşıldığı gizli antlaşmalar da bu şekilde açığa çıktı.

Ø İtilaf Devletleri, Rusya’nın çekilmesiyle oluşan boşluğu ABD ile tamamladılar.

Ø Amerikan ticaret gemilerinin, Alman denizaltıları tarafından batırılması üzerine ABD, Almanya’ya savaş ilan etti (2 Nisan 1917).

Ø ABD savaşa katılınca savaş İtilaf Devletleri’nin lehine sonuçlandı.

 Not: ABD, I. Dünya Savaşı’na katılarak aynı zamanda ilk kez Monroe (Morö) Doktrini’nden de ayrılmıştır.

İTTİFAK DEVLETLERİ İLE İMZALANAN ATEŞKES ANTLAŞMALARI (MÜTAREKE)

Ø Selanik Ateşkes Antlaşması (29 Eylül 1918) ile Bulgaristan savaştan çekildi.

Ø Osmanlı Devleti bu tehlike karşısında ateşkes istedi ve Mondros Mütarekesi’ni (ateşkes) İtilaf Devletleri ile imzaladı (30 Ekim 1918).

Ø Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, iç karışıklıklarının da artmasıyla birlikte, Villa Gusti Ateşkesi’ni imzalayıp savaştan çekildi (3 Kasım 1918).

Ø Almanya da Rethondes (Rethıns) Ateşkes Antlaşması’nı (11 Kasım 1918) imzalayarak savaştan çekildi.

MONDROS MÜTAREKESİ  (ATEŞKES ANTLAŞMASI) (30 EKİM 1918)

Mondros Mütarekesi’nin Maddeleri ve Uygulanması

Ø Savaşın sonlarına doğru Osmanlı Devleti’nde V. Mehmet Reşad’ın vefat etmesiyle VI. Mehmet Vahdettin tahta çıktı. Sadrazam Talat Paşa istifa etti.

Ø Osmanlı Devleti’ni savaşa sokan İttihat ve Terakki yönetimden çekildi.

Ø Ahmet İzzet Paşa başkanlığında yeni hükûmet kuruldu ve bu hükûmet Wilson İlkeleri doğrultusunda imzalanacak bir ateşkes istedi.

Ø İstanbul Hükûmeti tarafından Bahriye Nazırı Rauf Bey başkanlığında görevlendirilen heyet, Limni Adası’nın Mondros Limanı’na gitti. İtilaf Devletleri’ni temsil eden Amiral Calthorope (Kalthorp) ile -İngilizlerin Agememnon adlı zırhlı savaş gemisinde 27 Ekim 1918’de ateşkes görüşmeleri başladı.

Ø Yapılan görüşmeler sonucunda 25 madde hâlinde düzenlenen Mondros Mütarekesi imzalandı (30 Ekim 1918).

Mondros Mütarekesi’nin bazı maddeleri şunlardır:

Ø Boğazlar İtilaf Devletleri’ne açılacak, Karadeniz’e girişler serbest olacak, Karadeniz ve Çanakkale’deki istihkâmlar İtilaf Devletleri tarafından işgal edilecek.

Ø Osmanlı orduları terhis edilecek; ordunun taşıt, araç gereç, silah ve cephanesine İtilaf Devletleri tarafından el konulacak.

Ø Osmanlı Devleti’nin elindeki tüm savaş esirleri ile esir ya da tutuklu bulunan bütün Ermeniler serbest bırakılacak fakat İtilaf Devletleri’nin elindeki Türk savaş esirleri geri verilmeyecek.

Ø İtilaf Devletleri güvenliklerini tehdit eden bir durum karşısında, herhangi bir stratejik noktayı işgal hakkına sahip olacak (Madde 7).

Ø Vilayet-i Sitte denilen altı doğu ilinde (Erzurum, Van, Bitlis, Sivas, Harput, Diyarbakır) herhangi bir karışıklık çıkarsa İtilaf Devletleri buraları işgal hakkına sahip olacak (Madde 24).

Ø Toros Tünelleri, İtilaf Devletleri tarafından işgal edilecek.

Ø Tüm liman ve tersaneler İtilaf Devletleri’nin kontrolünde olacak.

Ø Hükûmet haberleşmesi dışındaki telsiz, telgraf ve kablolar (iletişim hatları) İtilaf Devletleri’nin denetimi altında olacak.

Ø İran içlerinde ve Kafkasya’da bulunan Osmanlı kuvvetleri, I. Dünya Savaşı’ndan önceki sınırlara çekilecek.

Ø Kömür, akaryakıt ve benzer kaynaklarda, ülkenin ihtiyaçları karşılandıktan sonra, İtilaf Devletleri’ne satın alma kolaylığı sağlanacak.

Ø Suriye, Irak, Hicaz, Yemen, Asir, Trablusgarp ve Bingazi’de Osmanlı kuvvetleri ve subayları en yakın İtilaf Devletleri komutanlığına teslim olacak. 

NotMondros Mütarekesi’nin 7 ve 24. maddeleri, İtilaf Devletleri’nin Osmanlı topraklarında istedikleri yerleri işgal etmelerine zemin hazırlamıştır.

Yorumlar

  Yorum Ekle