Tarih Ansiklopedisi

Türk Kültür ve Medeniyet Tarihi (11.Sınıf)/ 7.Ünite

  Favorilerden Çıkar   Favorilere Ekle

7. ÜNİTE TÜRKLERDE SPOR

Sporun Önemi

·           En eski çağlardan beri yapılan spor hem vücudumuzun hem de beynimizin sağlıklı olmasını ve formda kalmasını sağlar. “Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur.” atasözü, sporun beden ve ruh sağlığı açısından önemini ifade eder.

·           Spor; hoşça vakit geçirmek, fizik ve zihin sağlığını korumak, sosyal ilişkiler kurmak veya yarışmalarda mücadele etmek amacıyla yapılan fiziksel aktivitelerdir. Düzenli ve tempolu bir şekilde yapılan fiziksel aktiviteler kan basıncının düzenli olmasını sağlar ve vücut sağlığını korur.

·           Vücut kaslarının gelişimi için yapılan spor, beynimizi de olumlu yönde etkiler. Beynin gelişmesi ve güçlenmesi için spor faaliyetlerinin yanında problem çözme, bulmaca çözme, satranç oynama ve yabancı dil öğrenme gibi etkinliklerde de bulunmak gerekir.

·           Spor etkinlikleri, çocukluktan başlayıp yetişkinlik dönemine kadar geçen uzun süreçte beynin bilişsel işlevlerinin gelişmesine yardımcı olur. Sporu yaşam biçimi hâline getiren gençlerin stresle daha çabuk başa çıkabildikleri ve eğitim hayatında daha başarılı oldukları da gözlenmiştir.

·           Spor, bireyin fizikî ve zihinsel yapısını olumlu yönde etkilediği gibi bireyi sosyalleştirerek çevre bilincinin oluşmasını da sağlar. Takım hâlinde yapılan spor faaliyetleri toplumda birlik ve beraberlik duygularının gelişmesine katkıda bulunur (

 

 

İLK TÜRK DEVLETLERİNDE SPOR

·           İlk Türk devletleri gerek konargöçer yaşam tarzlarını sürdürdükleri dönemde gerekse yerleşik hayata geçtikten sonraki dönemde spora büyük önem vermiştir. Spor, Türklerde yiğitlik ve kardeşlik üzerine inşa edilmiştir.

·           Kutsal sayılan günlerde, kağanların tahta geçme törenlerinde ve kurultaylarda çeşitli eğlenceler düzenlenmiş, bu eğlenceler sırasında çeşitli spor yarışmaları da yapılmıştır. Birçoğu atlı spor gösterilerinden oluşan bu sportif etkinlikler, aynı zamanda savaşa hazırlık niteliği de taşımıştır.

·           Tlk Türk devletleriinde çevgan, okçuluk, mızrak, cirit, gökbörü, kızbörü, tepük ve mangala gibi oyunları oynamış; güreş, binicilik, koşu ve avcılık gibi sporları yapmıştır.

Çevgan: Günümüzde polo olarak tanınan bu oyun, altışar veya dörder kişilik iki grup hâlinde oynanırdı. At üzerinde çöğen denilen ucu eğri bir değnekle oynanan bu oyunda amaç, düz arazide sahaya bırakılan bir topun belirlenen hedefe ulaştırılmasıdır.

Okçuluk: Dünyanın en eski silahlarından olan ok, Türkler tarafından başarıyla kullanılmış ve Türkler uzun mesafelere isabetli ok atışlarıyla tanınmıştır. Türklerde hem askerî hem de ekonomik amaçlar için kullanılan okçuluk öğretimi çocuk yaşlarda başlamış, bu eğitimlerin sonucunda yetişen gençler hızla koşan bir atın üzerinden dört bir tarafa hedefi bulan oklar atabilmiştir.

Binicilik: At, genellikle bir savaş aracı olarak kullanıldığı için gençlere binicilik eğitimi küçük yaşlarda verilmeye başlanmış, biniciliğin geliştirilmesi amacıyla çeşitli yarışlar düzenlenmiştir.

Güreş: Türklerin ata sporları arasında yer alan güreş, ilk dönemlerden itibaren Türkler tarafından oynanan oyunlardan birisidir. İlk Türklerden beri yapılarak günümüze kadar gelen güreş sporunun önemli organizasyonlarından biri de tarihi Kırkpınar güreşleridir.

Mızrak: İlk Türk devletlerinde süngü ve nayza denilen savaş aletlerine, Osmanlı Devleti’nde mızrak denilmiştir. Mızrak fırlatmak ya da iki tarafın karşı karşıya gelmesiyle oynanan oyun, süvarilerin savaşta saldırı ve savunma yeteneklerinin geliştirilmesi amacıyla oynanırdı.

Cirit, Türklerde eskiden beri oynanan atlı savaş sporlarından biridir ve at üzerinde iki takım hâlinde oynanır. Cirit oyunu, değneğin doğru kullanılmasını sağlayan bir idman çalışması olduğu için önem kazanmış ve halk arasında yaygınlaşmıştır. Cirit oyunu, günümüzde Anadolu’nun bazı bölgelerinde hâlâ oynanmaktadır.

Gökbörü: Atlı sporlardan olan gökbörü oyunu, içine saman doldurulduktan sonra dikilen oğlak derisi ile oynanır. Türklerin her daim savaşa hazır olmasını sağlayan bir idman olarak değerlendirilmiştir.

Kızbörü: Düğünlerde at üzerinde oynanan bir oyundur. Oyun, evlilik törenlerinde kesilen hayvanın gelin tarafından kaçırılmasıyla başlar. Erkek tarafı gelini kovalar ve hayvanı gelinden almaya çalışır.

Koşu (Seyirtme): İlk Türklerde yapılan koşular genelde dinsel nitelik taşımıştır. Kırgızlarda çocukların doğumunda kadınların da katıldığı koşular düzenlenmiştir.

Tepük: Bu oyunun ne zaman ortaya çıktığı tam olarak bilinmese de Orta Asya’da oynandığı bir gerçektir. Günümüzde oynanan futbola çok benzeyen bir oyundur.

Avcılık: Türklerin binlerce yıllık geçmişinde yer alan avcılık sporu hem savaşa hazırlık hem de beslenme ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla yapılırdı. Savaşlardan önce sürgün avları da düzenlenirdi.

Mangala: İlk Türk devletlerinde oynanan mangala, iki kişi arasında oynanan bir tür zekâ oyunudur. Her oyuncunun kazandığı taşları toplayacağı büyük bir bölüm ve 12 kuyu bulunan bir tahta üzerinde 48 taşla oynanır. Türklerde bu sporlardan başka; kayak, süngü, matrak, tomak ve çelik-çomak gibi oyunlar da oynanmıştır.

 

İLK TÜRK İSLAM DEVLETLERİNDE SPOR

·           Toplumun sosyalleşmesinde bir araç olan spor, fert ve toplum ilişkilerinin geliştirilmesinde de etkili olmuştur. Spor sayesinde insanlar aynı amaç etrafında toplanmayı ve birlikte hareket etmeyi de öğrenirler.

·           Türk İslam devletlerinde savaşa her an hazır olma gerekliliği kişilerin bedensel hareket yapma zorunluluğunu doğurmuş, bu durum küçük yaştaki çocukların spor sayesinde savaşçılık eğitimi almalarını sağlamıştır.

 

OSMANLI DÖNEMİ’NDE SPOR

·           Osmanlılarda devlet erkanı tarafından desteklenen bu sporlar arasında; güreş, koşu, cirit, avcılık, atıcılık, okçuluk (kemankeşlik), binicilik (cündilik), kılıç kullanma, ağırlık kaldırma, gürz ve topuz kullanma gibi spor etkinlikleri vardı.

·           Osmanlı Dönemi’nde yapılan sporlar arasında matrak adı verilen ve bir savaş oyunu olan bir spor dalı daha vardı. Matrak, değnek anlamına gelirdi ve bu oyun iyi kılıç kullanmayı öğretmek amacıyla yapılan bir eğitim çalışmasıydı.

·           Millî sporlarımızdan birisi olan tomak, şenliklerde ve diğer kutlamalarda oynanan bir oyundu. Tomak oyunu, savaşa hazırlık niteliğinde oynanan bir oyun olduğu için bu oyunu en iyi bilen ve oynayanlar Yeniçerilerdi.

·           1903 yılında futbol alanında faaliyet gösteren Beşiktaş Jimnastik Kulübü kurulmuştur. 1905 yılında Galatasaray ve 1907 yılında da Fenerbahçe spor kulüpleri takip etmiştir.

·           1908 yılında Osmanlı Millî Olimpiyat Cemiyeti kurulmuş, bu cemiyetin çalışmaları sonucunda Osmanlı Devleti  1912 yılında Stockholm (Stokholm) Olimpiyatları’na katılmıştır.

 

 

 

CUMHURİYET DÖNEMİ’NDE SPOR

 

·           1935 yılından itibaren, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı törenlerinde yapılan jimnastik hareketler ile modern sporların yaygınlaşması için çaba sarf edilmiştir.

Yorumlar

  Yorum Ekle