4.
ÜNİTE: İLK VE ORTA ÇAĞLARDA TÜRK DÜNYASI
AVRASYA’DA
İLK TÜRK İZLERİ
·
Türk
adına, gerek kaynaklarda gerekse araştırmalarda çeşitli anlamlar verilmiştir.
·
Türk
adı; Çin kaynaklarına göre “miğfer”, Kaşgarlı Mahmut’a göre “olgunluk çağı”, A.
Wambery’e (Vambrey) göre “türemek”, Ziya Gökalp’e göre “kanun ve nizam sahibi”,
“güç, kuvvet” anlamına gelmektedir.
·
Türk
adı, 552’de bağımsızlığını ilan eden Kök Türk Devleti’yle resmî bir kimlik
kazanmıştır.
·
Coğrafi
Ad Olarak Türkiye kelimesi, ilk olarak 6. yüzyılda Bizans kaynaklarında “Orta
Asya” için kullanmış, 12. yüzyıldan itibaren Anadolu ise Türkiye olarak
tanınmaya başlanmıştır.
Not: Türklerin çok geniş bir
coğrafyaya yayılmış olmaları Türk Tarihini bir bütün olarak incelememize imkân vermemektedir. Türk tarihini tam olarak
inceleyebilmek için Çin, Hint, Pers, Arap, Rus, Bizans, İtalyan, Latin, vb.
kaynakları bilmek gereklidir.
Orta
Asya Kültür Merkezleri
·
Türklerin
bilinen ilk ana yurdu Orta Asya’dır.
·
Orta
Asya, batıda Hazar Denizi, kuzeyde Kırgız bozkırları ve Altay Dağları, doğuda
Moğolistan ve Çin’in batısı (Doğu Türkistan), güneyde ise Tibet Platosu ve
Hindukuş Dağları arasında yer alır.
·
Orta
Asya’da yapılan arkeolojik kazılar sonucunda yazıdan önceki döneme ait önemli
kültür merkezleri ortaya çıkarılmıştır.
Anav
Kültürü (MÖ 4000-MÖ 1000)
·
Anav,
günümüzde Aşkabat’ın (Türkmenistan) güneydoğusunda bir yerleşim bölgesidir. Orta
Asya’nın en eski kültürüdür.
Afanesyevo
Kültürü (MÖ 2500-MÖ 1700)
·
Türklere
ait en eski kültür bölgesi olarak kabul edilmektedir. Altay-Sayan Dağları’nın
güneybatı bölgesinde (Minusinsk Bölgesi), buluntu yerine bağlantılı olarak
Afanesyevo adıyla bilinir.
·
Çakmak
taşından ok uçları, bıçaklar, kemik iğneler, bakır eşyalar, basit çömlekler bu
kültürün belli başlı eserleridir.
Andronova
Kültürü (MÖ 1700-MÖ 1200)
·
Yenisey
yakınlarındaki Andronova kültür bölgesi bir önceki Afanesyevo kültürünün
gelişmiş şeklidir.
Karasuk
Kültürü (MÖ 1200-MÖ 700)
·
Andronova
kültürü ile benzerlik gösteren Karasuk kültürü adını Karasuk Nehri’nden
almıştır. Dünyanın pek çok bölgesine göre demir daha erken işlenmeye
başlamıştır.
·
İskit
kültürünü oluşturan atlı-göçebe kültürünün Orta Asya'ya yayılmasını
sağlamışlardır.
Tagar
Kültürü (MÖ 700-MÖ 300)
·
Karasuk
kültürünün takipçisi olan Tagar kültürü, kendinden önceki Türk kültürlerinin
bir sentezi ve gelişmiş şeklidir.
·
Tunçtan
bıçak, ok uçları, küçük hayvan heykelleri, çeşitli hayvan tasvirleri ve otağ
şeklinde ağaç evler bu kültürün belli başlı eserleridir.
İlk
Türk Devletleri ile İlgili Önemli Siyasi Gelişmeler
MÖ 220 Asya Hun Devleti’nin kurulması
216 Asya Hun Devleti’nin yıkılması
370 Avrupa Hun Devleti’nin
kurulması
375 Kavimler Göçü
496 Avrupa Hun Devleti’nin
yıkılması
552 I. Kök Türk Devleti’nin
kurulması
630 I. Kök Türk Devleti’nin
yıkılması
682 II. Kök Türk Devleti’nin
kurulması
742 II. Kök Türk Devleti’nin
yıkılması
744 Uygur Devleti’nin kurulması
840 Uygur Devleti’nin yıkılması
BOYLARDAN DEVLETE
·
Ana
yurtta kurulan ilk Türk devletleri, boy birliği şeklinde ortaya çıkmıştır.
·
Eski
Türk toplumunun sosyal yapısı; oğuş (aile), uruğ (aileler birliği), boy (ok),
budun (millet) ve il (devlet) şeklinde meydana
gelmiştir. Türklerin toplum yapısında, aileler uruğları, uruğlar boyları,
boylar budunları (millet) meydana getirmiştir.
·
Eski
Türk toplumunda en küçük birlik olan aile, kan bağı esasına dayanmaktadır.
·
Türkler,
devlete “el” veya “il” adını vermiştir.
·
Asya
Hun Devleti’ne en parlak dönemini yaşatan Mao-dun, yirmi altı boyu Türk
tarihinde ilk kez tek bayrak altında toplamıştır. İlk Türk devletlerinin
kurulması ve güçlenmesinde etkili olan boylar, bu devletlerin zayıflamasında da
önemli rol oynamıştır.
·
Türklerde
devleti yönetme yetkisinin kağana, Gök Tengri tarafından verildiğine
inanılırdı. Türklerde gücün kaynağı ilahidir.
·
İlk
Türk devletlerinde siyasi iktidar kavramı “kut” tabiri ile ifade edilmiştir. Tanrı, Türk kağanına kut
vererek hükümdarlık gücü ve yetkisi bahşetmiştir.Türklerde
kağan olabilmek için Gök Tengri tarafından kut verilmiş bir aileye mensup olmak
gerekirdi. Kut, kan yoluyla geçtiği için bütün hanedan üyeleri kağan olma
hakkına ve yetkisine sahiptir.
·
Kağan
olmak için aynı zamanda adil, yetenekli, ilim sahibi, asil, cesur olmak
gereklidir. Eski Türklerde kuta sahip olan hanedan üyeleri arasında kağan
seçmek için kurultay toplanmıştır. Türklerde kağan, hem bütün devlet
teşkilatının başı hem de toplumun lideri durumundaydı. İlk Türk devletlerinde
hükümdarlara; şanyü, tanhu, han, yabgu, ilteber, idikut, erkin ve kağan gibi
unvanlar verilmiştir.
·
Türklerde
hükümdarlık sembolleri taht, davul,
otağ, kotuz, tuğ ve yaydır.
·
Kağan
ülkeyi idare eder, töre koyabilir ve gerektiğinde yargılama da yapabilirdi.
Gücün
Maddi ve Temel Kaynakları
·
Orta
Asya; Bozkır hayat tarzına sahiptir Bozkır kültürü atlı göçebeleri sayesinde
çabucak organize olabilen savaşçı bir toplum yapısına sahiptir.
·
Bozkır
sahalarında iklim ve coğrafya gereği sürekli hareket hâlinde olan konar-göçerler
bir hayat gelişmiştir. Her an saldırıya açık bir coğrafyada yaşadıkları için
konar-göçer toplulukların silahlı güce ihtiyaçları vardır. Bozkır kültürünün
ögelerinden atı kullanan ve demiri işleyen Türkler askerî bakımdan çevresindeki
milletlere üstünlük sağlamıştır.
·
Türk
ordusu, ücretli askerlerden değil her an savaşabilecek durumda olan
süvarilerden kurulmuştur
Güç
Paylaşımı ve Yönetim
·
Türk
devlet teşkilatında kurultay (toy); siyasi, kültürel, hukuki ve ekonomik
konularda genel kararlar alan ve devlet yönetiminin temelini oluşturan en
yüksek kuruluştur.
·
Kağan,
hanedan üyeleri, hatun, aygucı ve boy beylerinden oluşan kurultay, genellikle yılda üç kez toplanarak devlet işlerini görüşürdü.
·
Kurultay’ın
üyelerine “toygun” denilirdi. Kurultay,
kağanın seçimi veya görevden alınmasında da etkiliydi.
·
Kağan,
kurultayın doğal başkanıydı ve kağanın olmadığı zamanlarda aygucı (başbakan) kurultaya başkanlık ederdi. Kurultaylarda alınan
kararlar halka duyurulurdu. Kurultay kararlarının uygulanmasını sağlamak ve
takip etmek için ‘’buyruk’’lardan
(bakan) oluşan bir ayukıya (hükûmet)
ihtiyaç duyulmuştur.
·
ilk
Türk devletlerinde, kurultay (yasama)
ve hükûmet (yürütme) birbirlerinden ayrı kurumlardır.
·
Kurultayı
toplantıya çağırma, töre değişikliğini teklif etme, aygucıyı tayin etme,
yargıya başkanlık etme görevleri kağana aittir.
·
İlk
Türk devletlerinde ülkenin yönetimi, Hunlardan itibaren devlet yönetiminde
kolaylık sağlamak amacıyla doğu ve batı olmak üzere ikiye ayrılmıştır. İkili
teşkilatlanma denilen bu sistemde, daima bir tarafın hâkimiyet üstünlüğü
tanınmıştır. Batı’daki yabgu unvanlı yönetici, Doğu’daki kağana bağlı olarak
töre hükümlerini yürütmüştür.
·
Türk
kağanını kut yani siyasi iktidar ile donatan Gök Tengri, ona iktisadi güç
anlamına gelen “ülüş” bağışlamıştır. Ülüş, Türkçe “üleşmek” anlamına
gelmektedir. Tanrı, “ülüş” bağışı ile Türk ülkesinde bolluk ve bereketi
artırmıştır. Türk kağanı da bu gücü halkın lehinde kullanarak elde ettiği maddi
varlığı adil bir şekilde halka dağıtmıştır.
Asya
Hun Devleti (MÖ 220-MS 216)
·
Orta
Asya'da bilinen ilk Türk Devletidir.Devletin
merkezi Ötüken’dir.
·
Hunların
bilinen ilk kağanı, “büyüklük ve genişlik” anlamına gelen Şan-yü veya Tan-hu
unvanını taşıyan Tuman (Teoman)’dır. Hun Kelimesi "Halk" anlamında kullanılmıştır.
·
En
parlak dönemleri Mete Han (Mao-dun) dönemidir. (M.Ö 209-174) Mete Han "Tanhu" ünvanı aldı.
·
Mete
Han, Bilinen ilk düzenli orduyu oluşturdu
(Onlu Sistem). Mete'nin oğlu Ki-Ok Çin prensi ile evlendi.
·
Asya
Hunları M.S. 216 yılında yıkıldılar.
Kök
Türk Devleti (552-630)
·
Türk
adı ile kurulan ilk devlettir. Ötüken
devlet merkezidir.
·
Bumin
Kağan tarafından Avar hakimiyetine son verilerek kurulmuştur.
·
Türeyiş
destanı önemlidir. Ergenekon destanına göre Köktürkler Aşına sülalesinden
gelmiştir.
·
Bumin,
İl Kağan unvanını alarak ülkenin batı kısmının idaresini kardeşi İstemi
Yabgu’ya verdi. İstemi Kağan 'Yabgu' ünvanı ile devletin batı bölümünü yönetiyordu
·
Mu'kan
Kağan zamanı devletin en güçlü olduğu dönemdir.
·
Sasanilerle
birleşerek Akhun devletini yıktılar. Sasanilere
karşı Bizansla ittifak yapıldı.
·
Köktürkler
581 yılında Doğu ve Batı olmak üzere ikiye ayrıldılar. Doğu Köktürkler 630
yılında sona erdi. Batı Köktürkler 659 yılında Çinliler tarafından yıkıldı.
II. Kök
Türk Devleti (682-742)
·
Kurucusu
Kutluğ Kağandır. Merkezi Ötüken'dir. Kutluk
Kağan, devleti derleyip toplayan anlamına gelen “İlteriş” unvanını aldı.
·
Tonyukuk
ise “Apa Tarkan” unvanını alarak bütün askerî ve idari işlerin planlanmasında
İlteriş Kağan’ın en büyük yardımcısı oldu.
Tonyukuk önemli bir devlet adamıdır. 46 yıl hizmet etmiştir. Budizmin Türkler arasında yayılmasını engellemiştir.
·
İlteriş'in
yerine Kapgan Kağan geçti.
·
Devletin
en parlak dönemi Kültigin ve Bilge Kağan dönemidir.
·
Türk
kültür tarihinin baş eserleri olan Köktürk kitabeleri (Orhun Yazıtları) Bilge
Kağan, Kültigin ve Tonyukuk adına dikilmiştir.
·
Bilge
Kağan’dan sonra devletin başına geçen kağanların yetersiz olmaları zamanla
devleti zaafa uğrattı.
·
II.
Kök Türk Devleti, 742’den itibaren yaşanan isyanlarla zayıfladı. Basmil, Karluk
ve Uygurlar birleşerek II. Kök Türk Devleti’ne son verdi.
·
İlk
Türk alfabesini Köktürkler kullanmıştır. (38
harf)
Uygur
Devleti (744-840)
·
Uygurlar,
Hunların ve Köktürklerin kültür mirası üzerine
kurulmuştur.
·
744
yılında Kutluk Bilge Kül Kağan, Uygur Devleti’ni kurmuştur
·
Moyen-Çor
döneminde Çin'i vergiye bağlamışlardır.
·
Bögü
Kağan döneminde Mani dinini benimsediler.
Maniheizm ve Budizm Uygurların savaşçı özelliklerini köreltmiştir. Sanat anlayışlarında büyük değişiklik meydana gelmiştir.
·
İlk
yerleşik hayata geçen Türk devletidir.
·
Uygur
Harfleri kullanılmıştır. Kağıt yapmayı öğrenmişlerdir.
·
840
yılında Kırgızlar tarafından yıkılmışlardır.
Not: Kırgız yenilgisinden sonra
başka bölgelere göç etmek zorunda kalan Uygurlar, zamanla gittikleri yerlerde
yeni devletler kurdular. Çin’in kuzeyine göç eden Sarı (Kansu) Uygurlar ve
Turfan Uygur Devleti’dir. Sarı Uygurlar günümüzde Kuzeybatı Çin’de yaşamayan
devam etmektedir. Turfan Uygur Devleti ise günümüzde Çin’e bağlı Doğu Türkistan
Uygur Özerk Bölgesi’nde yaşamaktadırlar.
İlk
Türk Devletlerinde Töre
·
İlk
Türk devletlerinde hukukun temelini ve kaynağını geleneklerden alan sözlü hukuk
kuralları denilen “töre” oluşturur. Töre; sosyal düzeni sağlayan örf, âdet,
gelenek ve ahlaki değerlerden beslenerek ortaya çıkmıştır.
Türk
Kitabelerine Göre Güç ve Yönetim Anlayışı
·
Türk
kültürü hakkında bilgiler Orhun Yazıtları, Yenisey ve diğer yazıtların
okunmasıyla daha iyi anlaşılmıştır.
·
Bir
siyasetname örneği olan Orhun Yazıtları, Türklerin devlet ve yönetim anlayışı
ile ilgili önemli bilgiler içermektedir
·
Yazıtlara
göre dünya hâkimiyeti, Tanrı tarafından Türk kağanlarına bir görev olarak
verilmiştir.
·
Yazıtlarda
kağanların millete karşı sorumlu olduğunu ve millete hesap verdiğini gösteren
örnekler de bulunmaktadır.
TÜRKLERDE
COĞRAFYA İLE OLUŞAN YAŞAM TARZI
·
Orta
Asya’da, Türk boyları konar-göçer bir yaşam tarzını benimserken bir kısmı da
yerleşik yaşam sürmüştür.
·
Eski
Türk topluluklarının özellikle su kaynaklarına yakın, yaylak-kışlak hayatı
üzerine kurulu bir yaşamları vardır.
·
Türkler,
yaşamaya uygun alanlarda yerleşik hayata geçerek şehirler kurmuş ve eserler
meydana getirmiştir.
Türklerin
Ana Yurttan Göçleri
·
Türk
toplulukları, çeşitli nedenlerle yaşadıkları bölgeleri kitleler hâlinde terk
ederek çok uzun mesafeler kat etmek suretiyle başka alanlara göç etmiştir.
·
Ekonomik
sıkıntı yani ana yurt topraklarının geçim bakımından yetersiz kalması,
·
Kuraklık,
nüfus artışı ve otlak darlığı
·
Sınırlı
bir tarım dışında sadece hayvan yetiştirilebilmesi gibi ekonomik,
·
Türklerde
bir boyun başka bir Türk boyunu yerinden çıkararak göçe mecbur etmesi
·
Yabancı
(Çin ve Moğol), ağır dış baskıya maruz kalmaları
·
Başka
milletlerin egemenliğini kabul edip istiklalden mahrum kalmaktansa memleketi
terk etmeyi tercih etmeleri
·
Türklerdeki
fetih arzusu ve Türk cihan hâkimiyeti ideali gibi de siyasi nedenleri görülür.
Türklerde
Askerî Kültür
·
Türkler,
tarih boyunca savaşçı kimliğiyle ön plana çıkmış bir millettir.
·
Türk
toplumunda eli silah tutan herkes asker sayıldığı için ilk Türk devletlerinin
ordularında, Hazar Devleti hariç, ücretli yabancı asker yoktur.
·
Sürekli
olan Türk ordusunda kadın-erkek, genç-yaşlı her an savaşabilecek durumdadır.
·
Tarihte
düzenli ilk Türk ordusunu Mao-dun (Mete Han) MÖ 209’da kurmuştur. “onlu
teşkilat”
·
Orhun
Yazıtlarında ordu kelimesi “sû” terimi olarak kullanılmıştır. Ordunun başında
bugünkü genelkurmay başkanı yerinde olan “sû-başı”lar bulunmuştur.
·
Türkler,
medeniyet tarihine önemli katkılar sağlamıştır. Bunlardan biri atı
ehlileştirmesi ve savaş aracı olarak kullanması diğeri de demiri işleyerek
silahlar yapmasıdır. Türkler, atı savaş sahasında kullanarak düşmanlarına karşı
hız ve manevra üstünlüğü kazanmıştır.
·
Süvarilik
için zaruri olan pantolon, deri kuşak ve potin de Türklerin icadıdır. Süvarilerden
oluşan Türk ordularının başlıca silahları, ok ve Yaydır.
·
Türklere
özgü bir savaş taktiği olan Turan taktiği, iki farklı savaş yönteminin
uygulanması ile yapılan bir savaş usulüdür. Bu taktik, sahte ricat (geri
çekilme, kaçma)ve pusudan oluşur.
KAVİMLER GÖÇÜ
·
Büyük
Hun Devleti'nin dağılması ile birlikte Hazar Denizi ve Aral Gölü arasında
toplanan Hunlar, batıya doğru hareket etmişlerdir. Bu gelişmeyle birlikte İdil
(Volga) ırmakları etrafında yerleşik Alanlar, Vandallar, Süebler, Gotlar gibi
kavimlerin de Doğu Avrupa'dan Batı Avrupa’ya ve Kuzey Afrika'ya hareket etmeleriyle ortaya
çıkan göç olayına Kavimler Göçü denir.
(375) Avrupa’nın bugünkü etnik yapısı Kavimler Göçüyle ortaya çıkmıştır.
Sonuçları:
·
Asya
ve Avrupa'nın yeni çehresi belirlendi.
Yeni yerleşim bölgeleri oluştu.
·
Roma
imparatorluğunun toprak dengesi bozuldu ve Devlet Doğu ve Batı olmak üzere
ikiye ayrıldı. (395)
·
İlk
çağın sona ermesine ve Orta Çağın başlamasına etki etti.
·
İngiltere,
Fransa, İspanya ve İskandinav devletlerinin temeli bu göç olayı ile oluştu.
·
Asya
Bozkır sanatı Avrupa ile tanıştı.
·
Avrupa
kıtasında Feodalite ve Derebeylik ortaya çıktı. Şövalyelik ruhu canlandı. Kilise ve papalığın etkisi arttı.
·
Almanların
Nibelungen destanı doğdu.
Avrupa
Hun Devleti
·
Avrupa
Hunlarının kurucusu Balamir'dir. Balamir’den
sonra hükümdar olan Uldız, Hun dış politikasının ana hatlarını belirlemiştir.
·
Macaristan
bölgesinde kurulmuştur.
·
Doğu
ve Batı Roma İmparatorluğu ile diğer Avrupa Devletleri ile mücadele etmişlerdir.
·
En
önemli hükümdar Atilla'dır. Rua’dan
sonra hükümdar olan Attila, devlete en parlak dönemini yaşatmıştır. Roma’yı
vergiye bağlayarak batıdaki hâkimiyetini pekiştirmiştir. Verdiği sözleri yerine
getirmediği için 441 yılında Doğu Roma üzerine I. Balkan Seferi’ni
düzenlemiştir. Attila, 447 yılında Doğu Roma’nın barış şartlarına yine uymaması
üzerine II. Balkan Seferi’ne çıkmış ve Doğu Roma’yla Anatolios Antlaşması’nı
imzalamıştır. Bu antlaşmayla birlikte Attila, devletinin dış siyasetini
değiştirmiş ve Batı Roma İmparatorluğu üzerine yönelmiştir. Balkan
seferlerinden sonra Attila yönünü Batı Roma’ya dönmüştür.
·
Başkentin
düşeceğinden endişe eden Romalılar 452 yılında, Papa I. Leo (Lio) başkanlığında
bir barış heyetini Attila’ya göndermiş ve Atilla’nın Roma’yı esirgemesini
istemiştir.Papa’nın güvence isteğini kabul eden Attila, böylece Batı Roma’ya
üstünlük sağlamıştır. Attila, bu sefer dönüşünde ölmüş ve yerine sırasıyla
oğulları İlek, Dengizik ve İrnek geçmiştir.
·
İrnek
Dönemi’nde Avrupa’da tutunamayacağını anlayan Hunlar, Karadeniz’in kuzeyine
çekilmiştir.
Hazar
Devleti
·
6.
yy.'da Don-Volga bölgesinde ve Kafkasya’da hâkimiyet sürmüşlerdir. Sabar
Türkleri’nin devamı olarak bilinirler.
·
Bizansla
Sasanilere karşı ittifak yapmışlardır.
·
Ticaretle uğraşmışlardır. Hazar denizi adı onlardan
kalmadır.
·
Ruslarla
kültürel ve ticari ilişkiler kurmuşlardır.
·
Musevilik
dini kabul etmişlerdir. (377) Din
konusunda çok hoşgörülüdürler. Başşehirlerinde
Cami,Sinagog, Kilise yan yana idi.
·
Hz.
Osman döneminde İslam ordularının Kafkasya’ya gelişleri Hazarlar tarafından engellenmiştir.
·
Kiev
Rus prensliği tarafından yıkıldılar.
Karluklar
·
Kök
Türklerin hâkimiyeti altında yaşamış, Orta Asya tarihinde önemli rol
oynamıştır.
·
751
Talas Savaşı’nda Çinlilere karşı Müslüman ordusunun yanında yer almıştır.
·
840’ta
Uygur Kağanlığı’nın yıkılması üzerine kendini Kök Türkler’in halefi kabul eden
Karluk Hükümdarı Bilge Kül Kadir Kağan “Kara Han” unvanını almıştır.
·
Karluk
Devleti değişiklik geçirerek aynı zamanda Orta Asya’da ilk Türk İslam devleti
olan Karahanlılar’a dönüşmüştür.
Avar
Hakanlığı
·
Avrupa'ya
Köktürkler etkisiyle göç etmişlerdir.
Orta Avrupa’ya hakim oldular. Bugünkü
Romanya'da yaşamışlardır.
·
560
yılında Avrupa ve Bizans için tehlikeli hale
gelmişlerdir.
·
Ünlü
hükümdarları Bayan Kağandır.
·
İstanbul'u
kuşattılar fakat alamadılar (619-629 iki defa)
·
Slavlara
teşkilatçılığı öğretmişlerdir.
·
Hrıstiyanlaşmışlardır.
Türgişler
·
Köktürklerin
bir kolu durumunda iken bağımsız oldular.
·
Maveraünnehir
bölgesinde İslam ordularının Orta Asya’ya yayılmasını önlemişlerdir.
·
Bağa
Tarkan döneminde kendi adlarına para bastırmışlardır.
Bulgarlar
·
2.
yüzyılda Orta Asya’dan Avrupa’ya başlayan göçle Hazar Denizi-Karadeniz
arasındaki topraklara yerleşmiştir.
·
Tuna
Bulgarları ve İtil Bulgarları olarak iki devlete ayrılmıştır
·
Tuna
Bulgarları Simeon zamanında Slavlaşmış veÇar ünvanı kullanmıştır.
·
İtil
(Volga) Bulgarları müslümandır.
·
1237'de
Altınordu Devleti tarafından yıkıldı.
Oğuzlar,
·
Oğuzlar,10.
yüzyılda Oğuz Yabgu Devleti’ni kurdular. X. yüzyılın sonlarına doğru
İslamiyet’i kabul eden Oğuzlar, Büyük Selçuklu ve Osmanlı gibi cihanşümul
devletler kurmuşlardır.
Peçenekler,
·
Köktürklere
bağlı olarak Aral gölü çevresinde yaşamışlardır. 1050'de Bizans hakimiyetine
girdiler.
·
Bizans
ordusunda paralı askerlik yapan Peçenekler, Malazgirt Savaşı’nda Bizans
ordusundan ayrılarak Alp Arslan’ın ordusuna katılmıştır. Balkanlarda çeşitli
kültürler içinde erimişlerdir.
Kıpçaklar,(
Kumanlar)
·
Batı
Kök Türk topluluklarındandır. Bizans’a karşı akınlar düzenlemişlerdir.
·
1250’de
Mısır’da kurulan Memlûklular Devleti kısa bir süre sonra Kuman-Kıpçak
Türklerinin eline geçmiştir. Zaman içerisinde Hristiyanlığı benimsemiştir.
Kırgızlar,
·
Uygurlara
son veren Kırgızlar, Orta Asya’da hüküm sürmüştür.
·
Moğollarla
mücadele etmişledir.
·
En
önemli özellikleri Manas Destanı meydana getirmiş olmalarıdır.
·
Kırgızlar,
1991 de SSCB’den ayrılarak bağımsız oldular ve Kırgızistan devletini
kurmuşlardır.
Macarlar,
·
9.
yüzyılın başlarında Hazar egemenliği altında olan Macarlar, Peçeneklerin
baskısıyla batıya doğru göç etmiştir.
·
896’da
Macaristan’a yerleşen Macarlar, Hristiyanlığı benimseyerek Türk kimliğini
kaybetmiştir.
İLK
TÜRK DEVLETLERİ VE KOMŞULARI
·
Eski
Türk topluluklarındaki ekonomik yapı daha çok bozkır kültürü etrafında
şekillenmiştir. Bozkır kültürünün temelini hayvancılık, tarım, el sanatları ve
ticaret oluşturur.
·
Hunlar;
başta Çin olmak üzere yerleşik toplumlara kürk, at, et, deri, silah satmışlar,
karşılığında ise ipek, çay ve tahıl ürünleri almışlardır. İpek Yolu’nun
uluslararası ticaretine katılmışlar ya da bu yolu kontrol altına almışlardır.
·
Kök
Türkler’in, Çin ile ilişkilerinin yanında batısında bulunan Sasani ve Bizans
İmparatorluklarıyla da ilişkileri olmuştur. Türk-Bizans İttifakı, Sasani
İmparatorluğu’nu zor durumda bırakmıştır.
İlk
Türk Devletlerinin Ticari Politikaları
·
İlk
Türk Devletlerinin ekonominin temelini hayvancılık oluşturur. Ticaret yaygındı.İpek
yolu önemli bir mücadele alanıdır.
·
Eski
Türk topluluklarında ve devletlerinde ticaret, büyük ölçüde “değiş tokuş”
esasına dayanmaktaydı.
·
Türkler;
özellikle Bizans, Çin ve Sasani gibi komşu ülkelerden vergi, haraç ve savaş
tazminatı adı altında temin ettikleri paralarla ihtiyaçları olan malları satın
alırlardı.
·
Milletler
arası ticarette Türkler, genellikle Soğdlu tüccarları himayelerine alarak
kullanmış iseler de zamanla Hun, Kök Türk, Uygur devletlerinde de tüccar
grupları oluşmaya başlamıştır.
·
Uygurlar,
alım satım ve borç alıp vermede belirli bir para ve ölçü sistemine sahip
olmuştur.
·
Hazar
Devleti kuvvetli ordusu ile hâkim olduğu geniş sahada asayiş ve ulaşım
güvenliği sağlayarak 7 ve 9. Yüzyıllar boyunca Doğu Avrupa'da tam manasıyla bir
"Hazar Barış Çağı" gerçekleştirmiştir. Bu barış dönemi ile beraber
Hazar ülkesi; ulaşımın hızlandığı, mal değişiminin arttığı, Doğulu ve Batılı
milletlerden kitleler hâlinde ticaret ve sanatla uğraşan insanların kaynaştığı
bir yer hâline gelmiştir.