a-İLK TÜRK DEVLETLERİNDE EĞİTİM
** İlk Türklerde
sözlü olarak anlatılan hikaye, masal, destan ve kahramanlıklar “Alp insan”
anlayı-şının yerleşmesinde etkili oldu
* ilk Türklerdeki
eğitim anlayışında “töre” de etkili olmuştur.Aile ve toplum tarafından yeni
nesil-lere örf ve adetlerin öğretilmesi, kültürel sürekliliği sağlamıştır
* Asya Hunlarına
ait buluntular (özellikle MÖ 5. yy’a ait Esik Kurganı’ndaki buluntular)
Türklerin Köktürklerden önce de yazı kullandığını kanıtlamıştır
** Türklerin ilk
örgütlü ve millî alfabesi, II. Köktürk Devleti’ne ait olan, 38 harfli Köktürk
Alfabesi’dir. Aslında bu alfabenin ilk şekline 6. yy’a ait Yenisey
Yazıtları’nda rastlanmıştır ama Türk tarihinin ve edebiyatının ilk yazılı
eserlerinin II. Köktürk Devleti’ne ait Köktürk (Orhun) Ya-zıtları olduğu kabul
edilir(8. yy). Bu yazıtlar 1890’da Danimarkalı Thomsen tarafından okunmuştur.
Köktürk Alfabesi’ni Hazarlar, Bulgarlar ve Peçenekler de kullanmıştır
** Uygurlara ait
önemli gelişmeler: Türk tarihinde ilk defa kâğıdı, mürekkebi, matbaayı, kalem
ve diviti kullandılar. Ayrıca ilk Türk kütüphanelerini açtılar. Türk tarihinde
ilk defa örgün eğitimi başlattılar. Türklerin 2. millî alfabesi olan Uygur
Alfabesi’ni kullandılar (Bu alfabe 18 harflidir, Soğd Alfabesi’nden
etkilenmiştir).
** Şütük:
Uygurların kullandığı, sığır boynuzundan yapılan divit (kalem).
Ataman: İlk Türklerde hükümdarın
oğullarını ve erkek kardeşlerini eğitmekle görevli kişi.
* Türkler
“ordu-millet” anlayışına sahip, savaşçı bir toplum olduğu için Türk çocukları
kız-erkek farkı gözetilmeksizin küçük yaşlarda savaş eğitimi alırdı. Ayrıca at
yarışı, cirit, gülle atma ve doğancılık müsabakaları düzenlenirdi.
* Türklerde
demircilik, kutsal meslek sayılırdı.
* Ticaretle uğraşan
Türkler desimal (on tabanlı) sayı sistemini kullanmışlardır.
** Otacı:
İlk Türklerde hekimlere verilen ûnvandır. Özellikle kırık-çıkık
işlerinde uzmandırlar. Uygurlara ait bir tıp kitabı bulunmuştur.
b-TÜRK-İSLAM DEVLETLERİNDE EĞİTİM
** Uygurların
Maniheizm ve Budizm dinlerini benimsemeleri, eğitim anlayışlarını etkilemiştir.
Örgün eğitimi başlattılar ancak belirli bir plân-program yoktu. Eğitim alanında
büyük bir dönüşüm başlatan ve birçok okul yapan Karahanlılar, Türk tarihinde
ilk plânlı ve kurumsal eğitimi başlattı.
** Medreseler :
- İlk Türk-İslam
medresesi, 11. yy’da Karahanlı hükümdarı Tabgaç Buğra Han tarafından
Semer-kant’ta açıldı. Medreselerin açılmasıyla İslamiyet Türkler arasında daha
hızlı yayılmaya başladı. Medreselerde cami, mescit, kütüphane, derslikler,
çalışma ve dinlenme alanları, ayrıca halkın eği-timi için derslikler
vardı.
– Türk-İslam
kültür ve medeniyetinin ilk örneklerini veren Karahanlılar, tarihteki ilk
burslu eğitimi başlattı. Zeki ama yoksul öğrencileri medreselerinde eğittiler,
giyinme, beslenme ve barınma imkânı sundular. Böylece eğitimde fırsat
eşitliğinin ilk örneğini Karahanlılar verdiler.
– Karahanlılarda
medrese yöneticisine “Fakih”, öğretmenlerine ise “Müderris”
deniyordu.
– Gazneliler de
Karahanlıları örnek alarak medreseler kurdular. Gazneli Mahmut Gazne’de,
kardeşi Nasır ise Nişabur’da birer medrese kurdurdu.
– İlk Türk-İslam
devletlerinde medreselerin yanı sıra cami ve mescitlerde de eğitim verilmiştir.
– Medreseleri daha
işlevsel hale getiren Büyük Selçuklular, modern üniversitelerin ilk örneklerini
oluşturdular. BSD tarihinde ilk medreseyi devletin kurucusu Tuğrul Bey
Nişabur’da açtı. Vezir Ni-zamülmülk kendi adıyla
anılan Nizamiye Medreseleri’nin ilkini ve en önemlisini Bağdat’ta
kurdurdu. Zamanla Musul, Basra, Belh, Herat, Rey, Merv ve İsfahan’da da bu
medreseler açıldı.
– Nizamiye
Medreseleri’nin açılma amaçları şunlardır:
a-) Dine ve
devletin bekâsına yönelik yıkıcı faaliyetleri engellemek.
b-) Yoksul ama
yetenekli çocukları eğiterek topluma faydalı hale getirmek.
c-) Devlet adamı
yetiştirmek.
d-) Âlim ve
bilimadamı yetiştirmek.
e-) Oğuzların
İslam inancını pekiştirmek ve diğer Türk boylarına İslamiyet’i benimsetmek
- Nizamiye Medreseleri’nde
yaş sınırı yoktu; her yaştan insana eğitim ve burs veriliyordu. Belli bir
eğitim süresi yoktu; bitirme durumuna müderrisler karar veriyordu. Tahmini
eğitim süresi en az 5 yıldı. Mezun olanlara “İcazetname” denen diploma
veriliyordu.
– Selçuklularda
tıp eğitimi “Darüşşifa” denen büyük hastanelerde, astronomi eğitimi ise
rasatha-nelerde veriliyordu.
–
Anadolu’daki ilk medrese, Danişmentliler tarafından Tokat-Niksar’da
yapılan ve tıp alanında eği-tim veren Yağıbasan Medresesi’dir. TSD’nin
inşa ettiği ilk medrese ise Kayseri’deki Çifte Medrese’dir (Bu
medrese I. Gıyasettin Keyhüsrev’in Şifaiye adıyla açtığı bir tıp medresesi +
kız kardeşi Gevher Nesibe Hatun adına yaptırdığı şifahaneden [hastaneden]
oluşur).
–
Mısır’da kurulan ilk Türk devletleri (Tolunoğulları,Ihşidler) de medrese
geleneğini sürdürmüştür.
* Türk-İslam
devletlerindeki yaygın eğitim kurumları ise şunlardır: Camiler, mescitler,
sahaflar, kütüphaneler ve Ahilik Teşkilatı. İlk defa TSD tarafından Anadolu’da
kurulan Ahi Teşkilatı, mes-lekî ve ahlâkî eğitim veriyordu. Bu teşkilatın
öğreticilerine Muallim, Ahi veya Pir denirdi.
* Melik:
BSD hükümdarlarının oğullarına verilen ûnvan. Melikler yönetimde tecrübe
kazansınlar diye eyaletlere yönetici olarak gönderilirlerdi. Onları eğitmekle
görevli tecrübeli devlet adamı ve öğretmenlere ise Atabey denirdi.
** BSD döneminde
İran, İslam dünyasının bilim merkezi haline geldi. Tuğrul Bey Dönemi’nde
bîmaristan, bîmarhane veya darüşşifa adıyla hastaneler açıldı. BSD döneminde
açılan rasathane-lerde yapılan gözlemlerin sonuçları ZİC denen tablolara
kaydedilirdi. Melikşah’ın İsfahan’da kur-durduğu rasathanenin yöneticiliğine
getirilen astronomi ve matematik bilgini Ömer Hayyam, Sultan Melikşah için
“Celâli Takvim”i hazırladı. Felsefede ise Gazalî
önemli bir isimdi.
** Anadolu’yu kısa
sürede bir bilim merkezi haline getiren TSD’nin kurduğu önemli medreseler:
- Konya İnce
Minareli Medrese (Darülhadis)
- Kayseri Çifte Minareli Medrese (Tıp)
- Konya Sırçalı Medresesi
(Fıkıh)
- Kırşehir Cacabey
Medresesi (Rasathane)
** İlk Türk-İslam
devletlerinde bazı önemli bilim adamları şunlardır
Harezmî : 9. yy’da yaşamıştır. Özellikle matematik
alanında ünlüdür. Cebir kavramını bulan kişidir. Matematik alanındaki
çalışmaları, cebirin temelini oluşturmuştur
Farabi: 10. yy’da yaşamıştır. Fizik ve özellikle felsefe ile
ilgilendi. Hava titreşimlerinden oluşan ses olayını açıkladı. “Eğitimin amacı
bireyin mutlu edilmesi ve topluma faydalı hale getirilmesidir” düşüncesini
savunur. “Muallim-i Sanî (İkinci Öğretmen)” olarak bilinir.
İbn-i Sina : 11. yy’da yaşamıştır. Özellikle tıp
alanında ünlüdür. Ona göre; eğitim 6 yaşında başla-malıdır ve ilk etapta ahlâk
eğitimi verilmelidir. Çocuğun yeteneklerine göre eğitim verilmeli ve eğitim
sürecinde çocuğun üzerinde baskı olmamalıdır.
Kaşgarlı Mahmut: 11. yy’da yaşamıştır. Özellikle filoloji
alanında ünlüdür. İlk Türkçe sözlük olarak kabul edilen Divan-ı Lügati’t Türk
adlı eserinde Türkçe’nin zengin bir dil olduğunu savunmuş, Arap-lara Türkçe’yi
öğretmeyi amaçlamıştır.
Birunî : 11. yy’da yaşamıştır. Matematik,
astronomi ve coğrafya alanında eserler vermiştir. Dünya-nın kendi ekseni
etrafında döndüğünü öne sürmüştür.
c- KLASİK DÖNEM OSMANLI EĞİTİMİ
Örgün Eğitim Kurumları
- Sıbyan
Mektepleri
- Medreseler
- Enderun (saray mektebi)
- Şehzadegân
Mektebi (saray mektebi)
- Harem (saray mektebi)
- Askerî eğitim kurumları
- Acemioğlanlar Ocağı
- Yeniçeri
Ocağı
Yaygın Eğitim Kurumları
- Sahaflar
(kitapçılar)
-
Kütüphaneler
- Saray ve köşkler
- Loncalar
- Alimlerin
evleri
- Dergâhlar
- Tekke ve zaviyeler
- Cami ve
mescitler
ÖRGÜN EĞİTİM KURUMLARI
A-) TEMEL EĞİTİM :
** Osmanlı’da
temel eğitim kurumları şunlardır: Sıbyan mektepleri ve medreseler.
* Osmanlı’nın kısa
sürede büyüyüp güçlenmesinde eğitime önem vermesinin rolü vardır.
* Geleneksel
Osmanlı eğitim anlayışının oluşmasında TSD medreselerinin etkisi vardır.
* Okumak isteyen
her çocuk parasız ve isterse yatılı okutulurdu. Ama Müslüman çocuklarla
gayrimüslim çocuklar aynı okullarda okuyamazdı.
1-) Sıbyan Mektepleri :
** Osmanlı’da
eğitim-öğretimin ilk kademesidir (Gümümüzdeki ilkokullara denk gelir). “Mahalle
mektebi” veya taş malzemeden yapıldığı için “Taş mektep” de denirdi.
* Şehirlerdeki
sıbyan mektepleri vakıflar, kırsaldakiler ise halk tarafından
kurulurdu.
* Sıbyan mektebi
öğretmenleri öğretmenlik eğitimi almak zorunda değildi (Fatih dönemi hariç);
herhangi bir medreseden mezun olmuş olmaları yeterliydi.
** Âmin
Alayı: Çocuklar sıbyan mektebine başlarken yapılan törendir. Çocuklar
okunan ilahilerden sonra yüksek sesle “Âmin” dedikleri için bu adı almıştır.
** Sıbyan
mekteplerinde öğretilen bilgiler şunlardır: Okuma-yazma, dört işlem, dinî
bilgiler (Dua, namaz, Kur’an vb.). Mezuniyetin belli bir süresi yoktu, eğitim
ortalama 3-4 yıl sürerdi, mezun ola-bilmek için Kur’an’ı hatmetmek şarttı.
* Her mahallede
bir sıbyan mektebi olmalıydı. Sıbyan mektebini bitirenler medreseye geçerdi.
Sıbyan mektebi okumak şart değildi (II. Mahmut Dönemi’nde “sadece İstanbul’da
şart oldu).
** 2-) Medreseler :
- Osmanlı’daki
orta ve yüksek dereceli eğitim kurumlarıdır (Sıbyan mektebinin üzerindeki her
kurum medrese kapsamındaydı).
– Osmanlı
medreseleri 2 çeşitti:
a-) Genel
Medreseler: Kadı, müftü, müderris yetiştirmek için kurulmuşlardır.
İslâmi ilimlerin yanı sıra fen bilimlerini ve sosyal bilimleri de öğretirlerdi.
b-) İhtisas
(Uzmanlık) Medreseleri: Yüksek İslâmi bilimleri öğretmeyi amaçlar.
Hadis ve tefsir ağırlıklı eğitim vermişlerdir.
- Osmanlı’da
eğitim-öğretim ve bilim faaliyetleri Orhan Bey Dönemi’nde başladı. İlk Osmanlı
medresesi, 1331’de İznik’te “İznik Orhaniyesi” adıyla açıldı. Başına da ilk
Osmanlı müderrisi olan Davud-u Kayseri (Kayserili Davut) getirildi.
– Osmanlı’nın ilk
hastanesi ve tıp medresesi ise Yıldırım Bayezid’in Bursa’da yaptırdığı Bursa
Darüşşifası’dır.
– Fatih’in
İstanbul’da kurdurduğu Sahn-ı Seman Medreseleri, döneminin en iyi eğitim
kurumuydu. Kanuni’nin İstanbul’da kurdurduğu Süleymaniye Medresesi ise Osmanlı
eğitiminin zirve noktasıdır.
– Osmanlı
medreselerinde yönetici ve öğretmenlere müderris, öğretmenlerin
asistanlarına muid, öğrencilere ise danişmend denirdi. Mezun olanlara icazetname
denen diploma verilirdi.
– Osmanlı medrese
eğitimi 16. yy’da bozulmaya başladı. Din derslerinin sayısı arttırılırken
pozitif bilimlerin ağırlığı azaltıldı.”Beşik Ulemalığı” gibi olumsuz uygulamalar
görülmeye başladı.
**B-) SARAY EĞİTİMİ :
1-) Enderun :
-Devlet adamı
yetiştirmek için açılan, zeki ve yetenekli devşirme öğrencilerin eğitildiği
Osmanlı saray okuludur. İlk defa II. Murat tarafından Edirne Sarayı’nda
açılmıştır.
– Balkanlardaki
gayrimüslim çocuklar ailelerinden alınarak Müslüman Türk ailelerin yanına
yerleşti-rilir, burada birkaç yıl kalıp Türkçe’yi, İslâm’ı, örf ve adetleri
öğrenirlerdi. Sonra Acemioğlanlar Ocağı’na geçer, burada da birkaç yıl eğitim
aldıktan sonra sınava girerlerdi. En zeki ve başarılı olanlar Enderun’a,
diğerleri ise Kapıkulu ordusu ocaklarına (özellikle Yeniçeri Oca.)
gönderilirdi.
– Enderun’dan
mezun olan devşirmeler; devlet adamı, âlim veya sanatçı olurlardı.
– Enderun II.
Meşrutiyet Dönemi’nde, 1909’da kapatıldı.
2-) Şehzadegân Mektebi
:
- Padişah oğullarının ilk eğitimlerini aldığı
saray okuludur.
- Ders programı
sıbyan mekteplerininkine benzer. 6 yaşına gelen şehzadeler burada Şeyhülislâm
eşliğinde eğitimlerine başlarlardı.
– 15 yaşına gelen
şehzade, lâlâsı eşliğinde sancak şehrine yönetici olarak gönderilirdi.
3-) Harem :
- Padişahın özel
hayatını yaşadığı saray bölümü + saray kadınlarının eğitildiği saray okuludur.
– Kadınlara önce
okuma-yazma ve dinî bilgiler öğretilirdi. Sonra yeteneklerine göre edebiyat,
resim, müzik, örgü, dikiş-nakış vb. dersler alırlardı.
– 7-8 yıllık
eğitimden sonra Enderun mezunu devşirme yöneticilerle evlendirilirlerdi
(Padişaha sadık bir yönetici tabakası oluşturmak maksadıyla).
**C-) ASKERÎ EĞİTİM :
- İlk düzenli ve
sürekli Osmanlı ordusunu Orhan Bey yaya ve müsellemlerden kurdu.
– I. Murat’ın
Kapıkulu Ordusu’nu (dolayısıyla bu ordunun içindeki Yeniçeri Ocağı’nı)
kurmasıyla askerî eğitim ve okullaşma şart oldu. Kapıkulu ocaklarının asker
ihtiyacı için I. Murat tarafından Gelibolu’da Acemioğlanlar Ocağı
kuruldu.Bu ocağın bölümleri ve buralarda verilen eğitim şunlardır:
Mehterhane: Mızıka ve müzik eğitimi
Tophane: Top dökümü ve onarımı
Tüfekhane: Tüfek yapımı ve onarımı
Humbarahane: Havan topu ve el bombası
yapımı-onarımı
Kılıçhane: Kılıç ve kesici silahların
yapımı-onarımı
- I. Murat
Dönemi’nde askere alma yöntemi olarak Pençik Usulü başlatılırken I.
Mehmet (Çelebi) Dönemi’nde Devşirme Usulü bunun yerini aldı.
– Osmanlı deniz
askerlerine Levent denirdi. Donanma ve tersane askerleri genellikle Batı
Anadolu’ da yaşayan Türkmenlerden
seçiliyordu.
D-) YAYGIN EĞİTİM
KURUMLARI :
* Osmanlı’da
yaygın eğitim kurumları: Cami ve mescitler, tekke ve zaviyeler, loncalar,
dergâhlar, sahaflar, saray ve köşkler, âlimlerin evleri, kütüphaneler,
sahaflar.
* Loncalar meslekî
ve ahlâkî eğitim veren esnaf birlikleriydi. Sisteme çırak olarak giren kişi,
belli bir eğitimden sonra sınavla kalfa olurdu. 3 yıl kalfalıktan sonra yine
sınavla usta olur ve gedik (dükkan açma) hakkı kazanırdı.
* Tekke ve
zaviyeler eğitimde yazı ve konuşmadan çok davranış ve sezgilere önem
verirlerdi.
**Klasik Dönem Osmanlı
Bilimi ve Bilim Adamları :
- Osmanlı, kurduğu
eğitim sistemi sayesinde dünyanın bilim merkezi haline gelmişti. Bilim adamları
korunuyor ve destekleniyordu. Özellikle Fatih dönemi, Osmanlı bilimi için bir
dönüm noktasıdır. – Fatih
döneminde Arapça, Yunanca, Latince ve diğer Avrupa dillerindeki birçok eser
Türkçe’ye çevrildi. Akkoyunlu Devleti âlimlerinden Ali Kuşçu, Fatih’in
isteği üzerine İstanbul’a gelerek Osmanlı hizmetine girdi (Fatih onu Ayasofya
Medresesi baş müderrisi yaptı).
Kadızâde-i Rumî: İlk eğitimini Bursa’da aldı. Uluğ Bey’in
kurduğu medresede müderrislik, rasatha-nesinde ise yöneticilik yaptı. Matematik
ve astronomi alanında eserler verdi. Ali Kuşçu ve Uluğ Bey, öğrencileri
arasındadır.
Akşemseddin: Fatih Sultan Mehmet’in lâlâsıdır. Tıp ve
din alanında çalışmalar yapmıştır.
Sabuncuoğlu Şerafettin: Fatih dönemi tıp bilginidir. Plastik
cerrahinin öncüsü sayılır. Osmanlı’nın ilk resimli tıp kitabını yazdı. Önemli
eserleri: Mücerrebname ve Kitabü’l
Cerrahiyyetü’l Haniyye
Altuncuzâde: Fatih dönemi tıp bilginidir.
Matrakçı Nasuh: Kanuni dönemi bilim adamıdır. Minyatürcü,
hattat, tarihçi ve matematikçidir.
Pîrî Reis: Kanuni döneminde Osmanlı donanmasına
kaptan-ı deryalık yapmıştır. Kitab-ı
Bahriye adlı eserinde Akdeniz, Kızıldeniz ve Hint Okyanusu hakkında bilgi
vermiştir. Bu eserde ayrıca Amerika’ nın keşfinden ve dünyanın yuvarlak
oluşundan söz eder.
Seydi Ali Reis: Kanuni döneminde kaptan-ı deryalık yapmış
ve Pîrî Reis gibi Hint Deniz Seferleri-ne katılmış bir denizcidir. 4. Hint
Deniz Seferi dönüşü gördüğü yerleri anlattığı Miratü’l Memâlik adlı bir eseri vardır.
Kâtip Çelebi: 17. yy’da yaşadı. Coğrafya, tarih ve
bibliyografya alanında eserler verdi. Önemli eserleri: Cihannüma, Keşf’üz
Zünûn, Düstûru’l Âmel.
Hezarfen Ahmet Çelebi: 17. yy’da yaşadı. IV. Murat’ın izlediği
uçuşuna Galata Kulesi’nde başlamış, Boğaz’ı geçip Üsküdar’da inmiştir. Bu olay,
insanlık tarihinin bilinen ilk uçuşudur.
Evliya Çelebi: 17. yy’da yaşadı. En önemli Osmanlı
seyyâhıdır. Başta Osmanlı coğrafyası olmak üze-re pek çok ülkeyi ziyaret etti.
Gördüklerini 10 ciltlik Seyahatname
adlı eserinde yazdı.
Lagâri Hasan Çelebi: 17. yy Osmanlı mucitlerindendir. IV.
Murat’ın kızının doğum gününde, icat ettiği roketle 300 metre havalandıktan
sonra taktığı kanatlarla İstanbul Boğazı’na iniş yaptı. Bu olay ilk roketli
insan uçuşudur.
Koçi Bey: 17. yy’da yaşamış önemli bir devlet
adamıdır. Duraklamanın sebeplerini, kurumlardaki gidişatı, eğitimdeki bozulmayı
ve çözüm önerilerini IV. Murat’a sunduğu bir risalede belirtti.
İbrahim Müteferrika : 18. yy’da yaşadı. İlk Osmanlı matbaasını
1727’de kurdu. 1729’da da Vankulu Lügâtı’nı bastırdı.
** 18. ve 19. Yüzyıllarda
Osmanlı Eğitiminde Yenileşme Çabaları :
- Osmanlı bilim ve
kültür hayatı, Lale Devri’nde (1718-1730) yeniden canlılık kazandı.
– İbrahim
Müteferrika’nın 1727’de ilk Türk matbaasını kurması, Osmanlı bilimi için önemli
bir gelişmedir. Kitap basımı ikiye
katlandı. Matbaa sayısı artınca, kâğıt ihtiyacı da arttı ve 1804’te Beykoz
Kâğıt Fabrikası kuruldu.
– Medreselerin bozulmasıyla Avrupa
karşısındaki teknik üstünlük kaybedildi. Savaşlarda alınan yenilgiler,
yenileşme hareketlerini (ıslahatları) gerekli kıldı. İlk ıslahatlar, askerî
alanda eğitim verecek yeni okulların açılmasıyla başladı (Bu okullar için
Avrupa’dan uzmanlar getirtildi).
– I.
Mahmut, Batı tarzı eğitim veren ilk kurum olan Hendesehane (Kara
Mühendishanesi) denen askerî okulu 1734’te açtırdı (Osmanlı kara ordusuna subay
yetiştirmek için).
– III.
Mustafa, 1773’te Osmanlı donanmasına subay yetiştirmesi için Mühendishane-i
Bahr-i Hümayûn (Deniz Mühendishanesi) denen askerî okulu açtırdı.
– III. Selim, 1795’te Hendesehane’yi
dönüştürerek Mühendishane-i Berr-i Hümayûn adıyla daha modern bir askerî
okul kurdu
– II. Mahmut
Dönemi’nde 1826’da Vaka-yı Hayriye (Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılması) sonrası
kurulan yeni ordunun doktor ve tıbbî ihtiyaçlarını karşılamak için 1827’de Mekteb-i
Tıbbiye, subay ve ast-subay ihtiyacını karşılamak içinse 1835’te Mektebi-
Harbiye (bugünkü Kara Harp Okulu) kuruldu.
– II. Mahmut
Dönemi’nde halkın eğitimi için ortaokul düzeyinde rüştiye denen okullar
açıldı. 1867’ den itibaren gayrimüslim öğrenciler de –Türkçe sınavına girmek
şartıyla” bu okullara alındı.
– II. Mahmut
Dönemi’nde Avrupa’ya ilk kez eğitim amaçlı öğrenci gönderildi.
d- TANZİMAT DÖNEMİ OSMANLI
EĞİTİMİ
* 1839 Tanzimat
Fermanı’nda eğitimle ilgili hükümler yoktur ama Osmanlı eğitiminde köklü
değişimler bu fermandan sonra başlayan dönemde (Tanzimat Dönemi) yaşandı.
** Tanzimat
Dönemi’nin eğitim politikası “Osmanlıcılık”tır
(Ülke bütünlüğünü, birlik-beraberliği ve Osmanlı vatandaşlığı kavramlarını
pekiştirmek için).
** Tanzimat
Dönemi’nde kurulan Meclis-i Maarif-i
Umumiye (Eğitim Bakanlığı), sıbyan mektepleri-nin modernleştirilmesini
ve 7 yaşını dolduran her çocuğun okula gitmesini zorunlu kıldı.
** Encümen-i
Daniş : 1851’de Mustafa Reşit Paşa tarafından kuruldu. Ders
kitaplarının (özellikle Darülfünûn’un ders kitapları) ve müfredatın hazırlanması
için kurulmuş bir kuruldur. Başında Ahmet
Cevdet Paşa vardı.
** Maarif-i
Umumiye Nizamnamesi (Genel Eğitim Kanunu) : 1869’da Saffet Paşa
tarafından düzenlendi. Osmanlı eğitiminde bir dönüm noktasıdır. Osmanlı’da
eğitimle ilgili ilk nizamnamedir. Bu kanunla klasik medrese eğitiminden
vazgeçildi, her Osmanlı bireyi için eğitim zorunlu kılındı, ayrıca idadiler (liseler) kuruldu.
**TANZİMAT DÖNEMİ’NDE
AÇILAN OKULLAR :
A-) İlk ve Ortaöğretim
Seviyesinde Açılan Okullar :
1-) İdadiler : Bugünkü liselere denk gelir. Yükseköğretim
kurumlarına öğrenci yetiştirirlerdi. İdadilerde yabancı dil Fransızca idi. Yurt
geneline yayılmaları, II. Abdülhamit Dönemi’nde oldu.
2-) Sultanîler : İdadilerin üzerinde eğitim veren bir çeşit
“üst lise”dir. Fransa eğitim kurumları örnek alınarak kurulmuşlardır. En
kalitelisi, 1868’de kurulan Mekteb-i
Sultanî’dir (Bugünkü Galata-saray Lisesi). Mekteb-i Sultanî’de
eğitim süresi 5 yıldı, öğretmenlerinin çoğu Fransız’dı ve daha ziyade
gayrimüslim öğrenciler burada okuyordu.
3-) İptidailer : 19. yy sonlarında kurulan, ilkokul
düzeyinde modern okullardır.
B-) Yükseköğretim Kurumu
(Darülfünûn) :
- Osmanlı
tarihindeki tek modern yükseköğretim kurumu, yani tek üniversitedir. 1863’te
Sadrazam Fuat Paşa’nın girişimleriyle kuruldu (Abdülaziz dönemi).
– Ders kitaplarını
ve müfredatını Encümen-i Daniş hazırladı.
– Çeşitli
sebeplerle birkaç defa kapanarak eğitimine ara verdi. II. Meşrutiyet’ten sonra Şer’iye,
Hukukiye,
Tıbbiye
ve Edebiye
olarak 4 bölüme ayrıldı.
– 1933’e kadar
eğitime devam eden Darülfünûn, 1933’te M. Kemal’in isteğiyle Üniversite Reformu kapsamında İstanbul
Üniversitesi’ne dönüştürüldü.
C-) Meslekî Okullar :
- Mithat Paşa,
Balkanlardaki valiliği sırasında, Niş ve Rusçuk şehirlerinde yetim çocuklara
meslek öğretmek için ıslahhaneler kurdurdu.
– İstanbul’da
1847’de Amel-i Ziraat Mektebi, 1870’te Orman Mektebi gibi meslekî eğitim veren
kurumlar kurulmuştu. 1885’te kurulan Mekteb-i
Sanayi ise bugünkü endüstri meslek liselerinin temeli sayılır. 1892’de
Halkalı Ziraat Mektebi, 1895’te Baytar Mektebi (Veteriner Okulu) kuruldu.
– Tanzimat’tan
önce kızlar sıbyan mektebini bitirdikten sonra okumazdı. Tanzimat Dönemi’nde
kızlar için ortaöğretim düzeyinde okullar (kız rüştiyeleri) açıldı. Osmanlı’da
açılan ilk kız mektebi, Cevri Kalfa İnas Rüştiyesi’dir.
Sıbyan mektepleri ve kız rüştiyelerinde ders verecek kadın öğret-men
yetiştirmek için 1870’te Darülmuallimat denen okul açıldı.
İlk kız idadisi ise 1880’de açıldı (II. Abdülhamit dönemi).
OSMANLI’DA AZINLIKLARIN VE
YABANCILARIN AÇTIĞI OKULLAR :
* Fatih Sultan
Mehmet, Ortodoksların kültürel, dinî, hukukî ve eğitimle ilgili işlerini Fener
Rum Patrikhanesi’nin sorumluluğuna bırakmıştı (Sonradan Ermeni ve Yahudilere de
aynı hak verildi).
** Bir süre sonra
Osmanlı tercümanları ile Eflak ve Boğdan voyvodaları İstanbul’daki Rum
okulla-rında yetişmiştir.
* İstanbul’a ve
Osmanlı ülkesine matbaayı ilk getirenler, Yahudilerdir (1493).
* Islahat Fermanı’ndan sonra Osmanlı azınlıkları birçok okul
açtı. Bu okullarda yayılan milliyetçi ve ayrılıkçı fikirler, azınlık
isyanlarının çıkmasında etkili oldu.
*
Kapitülasyonlardan yararlanan yabancılar da Osmanlı topraklarında birçok okul
açtı.
* Azınlık ve
yabancı okulları bütün olumsuzluklarına rağmen Osmanlı eğitiminin
modernleşmesinde ve Batı’ya açılmasında çok önemli bir rol oynamıştır.
e- **CUMHURİYET DÖNEMİ’NDE EĞİTİM
- Balkan
Savaşları, I. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı’nda birçok genç insanımızı şehit
vermemize rağmen, eğitime verilen önem sürmüştür. Kurtuluş Savaşı sırasında,
Kütahya-Eskişehir Muharebe-leri sürerken (Temmuz 1921) Ankara’da M. Kemal’in
isteğiyle Maarif Konfresi (Eğitim Kongresi) toplandı; kurulacak olan yeni
devletin eğitim politikasıyla ilgili kararlar alındı.
- Cumhuriyet
döneminde eğitim politikaları belirlenirken Osmanlı’nın ıslahat politikaları terk edil-miş, her alanda olduğu gibi
eğitim alanında da inkılâp
anlayışı benimsenmiştir.
- Tevhid-i
Tedrisat Kanunu (3 Mart 1924) : Bu kanunla eğitim-öğretimde ikilik
kaldırılmış, bu alanda birlik sağlanmış,bütün okullar MEB’e bağlanmış,karma
eğitime geçilerek eğitimde kız-erkek eşitliği sağlanmıştır.
- Cumhuriyet
döneminde eğitim alanındaki en köklü ve radikal değişiklik, 1 Kasım 1928’deki Harf
İnkılâbı’dır.
Bu inkılâpla Arap Alfabesi terk edilmiş, Latin Alfabesi’nden uyarlanan yeni
Türk harf-leri ve alfabesine geçilmiştir. 1928’de halkın tamamına yönelik
okuma-yazma seferberliği kapsa-mında Millet Mektepleri açıldı
(Yetişkinlere yeni alfabeyi ve harfleri öğretmek için).
- Okuma-yazmada
pratiklik kazanmak için 1930’da Halk
Okuma Odaları, Cumhuriyet değerlerini ve ideolojisini halka benimsetmek
içinse 1932’de Halk Evleri açıldı.
- 1940’ta dönemin
Millî Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel
öncülüğünde ve eğitimci İsmail Hakkı
Tonguç’un da katkılarıyla Köy
Enstitüleri açıldı. Zeki köy çocuklarına yönelik, eğitimle üretimi
bir-leştiren okullardır. 1954’te Demokrat Parti tarafından kapatılmışlardır.
Cumhuriyet Dönemi’nde
1938’e Kadar Açılan Okullar
:
İlk-Orta-Lise Dereceli
Okullar: 1924’te
ilköğretim zorunlu hale geldi. Birçok ilkokul, lise açıldı.
Meslekî ve Teknik Okullar: Gazi Orta Öğretmen Okulu, Eğitim
Enstitüsü, Köy Muallim Mektebi, Kız Teknik Yüksek Öğretmen Okulu, Erkek Teknik
Yüksek Öğretmen Okulu.
Güzel Sanatlar: Güzel Sanatlar Akademisi, Ankara Devlet
Konservatuvarı, Dolmabahçe Resim Müzesi, Dolmabahçe Heykel Müzesi
Üniversite ve Yükseköğrenim: İstanbul Üniversitesi (Cumhuriyet
tarihinin ilk üniversitesidir), Ankara Hukuk Mektebi, DTCF (Ankara
Dil-Tarih-Coğrafya Fakültesi), Türk Tarih Kurumu, Türk Dil Kurumu, Mülkiye
Mektebi (Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne dönüştürüldü).