Tarih Ansiklopedisi

Osmanlı Devletinde Askeri Teşkilat ((Özet)

  Favorilerden Çıkar   Favorilere Ekle

 

Osmanlı beyliğinin ilk kuruluş yılarında ordu gönüllülerden meydana geliyordu. Toprakların genişlemesi üzerine daimi ordu oluşturma ihtiyacı doğdu. Osman Bey Döneminde ordu, gönüllü Atlı askeri birliklerden meydana geliyordu. Orhan Bey, Vezir Aleaddin paşanın tavsiyesi ile Yaya ve Müsellem (atlı) denilen ilk düzenli orduyu oluşturdu.

 

Orhan Bey zamanında, Karesi oğulları beyliğinin Osmanlılara katılması ile bu beyliğin donanması Osmanlı hizmetine girdi. Böylece Osmanlı deniz gücünün temelleri atıldı.

 

I. Murat zamanında savaş esiri Gayri Müslim çocuklarından Yeniçeriler adı ile yeni bir ordu kuruldu. Osmanlı askeri teşkilatı oluşturulurken, Türkiye Selçukluları örnek alındı.

 

Osmanlı ordusunu Kara ordusu ve Donanma olmak üzere iki bölüme ayırarak incelemek mümkündür.

 

OSMANLI KARA ORDUSU:

(A-Eyalet ordusu, B-Kapıkulu ordusu ve C-Yardımcı Kuvvetler olmak üzere 3 başlıkta ele alınır.)

 

A-EYALET ORDUSU:

 

Eyalet ordusu, Osmanlı ordusunun klasik dönemde en kalabalık bölümünü oluşturur. Tımarlı sipahilerin tamamı atlıdır. Tamamı Türk’tür. Tımarlı sipahiler hazineden maaş almazlar, kendilerine verilen Tımar topraklarının geliri ile geçinirler. Sipahiler barış döneminde köylerin güvenliğini sağlarlar.

 

EYALET ORDUSUNUN BÖLÜMLERİ:

 

1-Tımarlı Sipahiler.

2-Akıncılar.

3-Azaplar.

4-Martaloslar. 

5-Bozancılar.

6-Meşaleciler.

7-Menzilciler.

8-Derbentçiler.


Ayrıca bunların dışında Yayalar ve Müsellemler, Yörükler ve Tatarlar gibi askeri birliklerde eyalet ordusu içinde yer alırdı.

 

1-TIMARLI SİPAHİLER:

Osmanlı devleti toprak sistemi ile askeri sistemini birleştirmişti. Mülkiyeti devlete ait olan toprakların vergi geliri hizmet karşılığı askerlere ve devlet adamlarına verilirdi. Bu topraklara vergi gelirinden dolayı “Dirlik” toprakları denirdi. Dirlik toprakları vergi gelirine göre üç bölüme ayrılırdı. Bunlar; Has, Zeamet ve Tımardı.

 

Has ve Zeamet sahipleri gelirlerinin beş bin akçesi ile kendileri geçinir, geriye kalan her beş bin akçe için bir atlı asker beslerlerdi.

 

Tımar sahipleri ise, üç bin akçe ile kendileri geçinir, geriye kalan her üç bin akçe için bir atlı asker beslerlerdi. Tımarlı sipahilere Tımarları ömür boyu verilirdi. Kendileri ölürse bu hak çocuklarına geçerdi.

 

2-AKINCILAR:

Akıncılar, sınır boylarında yaşayan göçebe Türkmen çocuklarından oluşan birliklerdi. Akıncılara, Serhat kulu veya Evladı Fatihan adları da verilirdi. Akıncılar sınır boylarını korurlardı. Düşman ülkesine akınlar yaparak düşmanı zayıflatırlar ve istihbarat toplarlardı. Seferlerde ordunun önünden giderek yol açarlar, köprü yaparlar ve ordunun güvenliğini sağlarlardı. Akıncıların en vurucu bölümlerini “DELİLER VE BEŞLİLER” oluştururdu. ‘’DELİLER’’ düşmana korkusuzca saldırdıkları için bu adı almışlardı. ‘’BEŞLİLER’’ ise sınır boyunda yaşayan beş aileden bir askerin katılması ile oluştukları için bu adı almışlardı.

 

3-AZAPLAR:

Bekar erkeklerden meydana gelen askeri birliktir. Azaplar yaya savaşan piyadelerdi. Ordunun ön safında yer alırlardı.

 

4- MARTALOSLAR:

Kalelerin güvenliğini sağlamakla görevli Hıristiyan kökenli askerlerdi.

 

5-MEŞALECİLER:

Seferlerde aydınlatma hizmetlerini yürütürlerdi. Genellikle Suriyeli Araplardan meydana gelmişlerdi.

 

6- BOZANCILAR:

Savaşlarda düşmanın maneviyatını bozacak naralar atarlar. Düşmanı gece uyutmamak için gürültü çıkartırlar ve orduyu galeyana getirecek marşlar söylerlerdi.

 

7-MENZİLCİLER:

Ticaret yollarının güvenliğini sağlarlardı.

 

8- DERBENTÇİLER:

Köprü başlarını ve önemli geçitleri korurlardı.

 

       

B-KAPIKULU ORDUSU:

 

Türk-İslam devletlerinde görülen “Gulam” sistemi örnek alınarak Kapıkulu ordusu oluşturulmuştur. Kapıkulu ordusunun temellerini atan padişah I.Murat’tır. İslam hukukuna göre her beş savaş esirinden birini hükümdar kendi hizmetine ayırma hakkına sahipti. I.Murat zamanında “PENÇİK OĞLANLARI” denilen savaş esirlerinden yeniçeriler adıyla bir ordu oluşturuldu. Bu ordu zamanla genişledi.

 

Savaş esirleri yetersiz hale gelince “DEVŞİRME KANUNU” çıkartıldı. Buna göre her yıl Turnacı başı adlı görevliler Rumeli’deki Hıristiyan ailelerden küçük yaşlardaki erkek çocukları toplarlardı. Devşirme işlemi sırasında çok sayıda erkek çocuğu olan ailelerin çocuklarından birisi alınırdı. Bu çocukların soylu ailelerden olmasına özen gösterilirdi. Toplanan çocuklar önce Anadolu’daki köklü Türk ailelerinin yanına gönderilirdi. Bu çocuklar Türk ailelerin yanında yaklaşık sekiz yıl kalırlardı. Türk dilini, kültürünü ve İslam dinini öğrenirlerdi. Bu uygulamanın amacı bu çocukları Türkleştirip, Müslümanlaştırmaktı. Daha sonra bu çocuklar Gelibolu’daki ACEMİOĞLANLAR OCAĞINA alınırdı. Burada genel askeri ve kültürel eğitimden geçirilirlerdi. Acemi oğlanlar ocağında eğitimini tamamlayanlar KAPIKULU ordusunun değişik bölümlerine dağıtılırlardı. Acemi oğlanlar ocağını bitirenlerin yakışıklı ve yetenekli olanları Enderun adlı okula gönderilirlerdi. Enderun’u bitirenler devletin yüksek makamlarında devlet memuru olarak hizmet etmişlerdir. Devşirme kökenliler Sadrazamlığa kadar yükselebilmişlerdir. ÖNEMLİ: Bu olay Rumeli’deki Hıristiyan ailelerin çocuklarını devlete gönüllü vermelerine sebep olmuştur. Sokullu Mehmet paşa ve İbrahim paşa gibi Sadrazamlar devşirme kökenliler içerisinden çıkmıştır.

 

 

KAPIKULU ORDUSUNUN GENEL ÖZELLİKLERİ

 

Devşirme kökenlilerden oluşan Kapıkulu ordusu, devlet hazinesinden üç ayda bir “ULUFE” adı verilen maaş alırdı. Hükümdar değişikliklerinde ‘’CÜLUS BAHŞİŞİ’’ almışlardır. Cülus Bahşişi veren ilk hükümdar Yıldırım Bayezid’dir. Cülus Bahşişi Fatih döneminde yasallaşmıştır.

 

Hükümdarın şahsına bağlı bu askerlerin asıl görevleri Hükümdarı ve başkenti korumaktır. Ömür boyu askerlik yaparlardı. Evlenmeleri ve ticaretle uğraşmaları yasaktı. Askeri kışlalarda yaşarlardı.

 

KAPIKULU ORDUSU;

1-KAPIKULU SÜVARİLERİ VE

2-KAPIKULU PİYADELERİ OLMAK ÜZERE İKİ ANA BÖLÜMDEN OLUŞURDU.

 

1-KAPIKULU SÜVARİLERİ:

 

Kapıkulu ordusunun atlı bölümüdür. Bunlara altı bölükten oluştukları için “Altı Bölük Halkı” adı verilir. Kapıkulu süvarileri rütbece yeniçerilerden öndedir. Maaşları piyadelerden daha yüksektir. Bu altı bölük; Silahtar, Sipahi, Sağ-Sol Garipler, Sağ-Sol Ulufeciler

 

SİLAHTAR, SİPAHİLER: Savaşta padişahın otağını taşırlar ve padişahı korumakla görevli askeri birliklerdir

 

SAĞ GARİPLER, SOL GARİPLER: Savaşta devletin sancak ve bayraklarını korumakla görevli askeri birliklerdir

 

SAĞ ULUFECİLER VE SOL ULUFECİLER: savaş sırasında hazineyi görevli askeri birliklerdir.

 

 

2-KAPIKULU PİYADELERİ:

 

Kapıkulu piyadeleri yaya askerlerdir. Yeniçeriler ve teknik sınıflar olmak üzere iki ana bölümden oluşurlar. Yeniçeriler Kapıkulu ordusunun en kalabalık bölümüdür. Yeniçerilerin en yüksek rütbeli komutanları “Yeniçeri ağası” dır. Teknik sınıflar ise şunlardır:

 

CEBECİLER: Yeniçerilerin silahlarını imal eden ve bozulan silahları tamir eden birliklerdir.

 

TOPÇULAR: Görevleri top denilen silahları yapmak ve bu silahları kullanmaktır.

 

TOP ARABACILARI: Ağır topların imali üzerine oluşturulmuşlardır. Görevleri insan gücü ile taşınamayan topları hayvanlar aracılığı ile taşımaktı.

 

LAĞIMCILAR: Görevleri Kale fetihlerinde, Cephaneliklerin tahribinde gerekli olan tünelleri kazmak ve patlayıcı yerleştirerek havaya uçurmaktı.

 

HUMBARACILAR: El bombalarını, el mayınlarını, havan toplarını ve patlayıcıları yaparlar ve kullanırlardı.

 

 

C-YARDIMCI KUVVETLER:

 

Osmanlıların egemenliğinde bulunan bağlı devlet ve beyliklerin gönderdikleri askerlerden oluşan orduya verilen ad. Yükselme döneminde İç işlerinde bağımsız dış işlerinde Osmanlıya bağlı Kırım, Eflak, Boğdan ve Erdel beylikleri Seferlere ordularıyla katılırlardı. Kırım kuvvetleri Osmanlı ordusu içerisinde özel bir yere sahipti.

 

 

OSMANLI DONANMASI:

 

Osmanlı devleti Karesioğulları beyliğini topraklarına katınca donanmaya sahip oldu. Osmanlı donanmasının ilk üssü Marmara denizinde Edincik’ti. Donanma, Rumeli’ye asker ve göçmen taşınmasında önemli rol oynadı. İlk Osmanlı tersanesini Gelibolu da Yıldırım Bayezid inşa ettirdi. İlk deniz savaşı Venediklilerle yaşandı (1416-Çelebi Mehmet).

 

Osmanlı donanmasını büyük bir güç haline getiren Fatih oldu. Fatih İstanbul’u fethetmek için 400 parçalık bir donanma oluşturdu. Gemilerin Kasım Paşa sırtlarından Haliç’e indirilmesi, İstanbul’un fethinde önemli rol oynadı. Fatih zamanında Osmanlı donanması Ege adaları ve Kırım’ın fethini gerçekleştirdi. Fatih döneminde Dünyanın en büyük deniz gücü olan Venedik yenilgiye uğratıldı. İtalya da Otranto fethedildi.

 

Osmanlı denizciliğinin yükselmesinde Anadolu beyliklerinin Osmanlılara katılması önemli rol oynadı. Kanuni zamanında Osmanlı donanması dünyanın bütün devletlerinin donanmalarından daha güçlü hale geldi.

 

Osmanlı donanma komutanına “Kaptan-ı Derya” denirdi. Deniz askerlerine ”Levent” adı verilirdi. Donanmada görev yapan askerler hazineden maaş almazlardı. Geçimlerini ganimet ve kendilerine tahsis edilen toprak geliri ile sağlarlardı. Donanma personeli yaz aylarında sefere çıkar sonbahar da evlerine dönerlerdi. Kışın donanmada Nöbetçi personel görev yapardı.

 

Osmanlı donanmasında bulunan gemilere; Baştarda, Kalyon (Yelkenli), Kadırga (Kürekli), Mavna, Atmaca, Serçe gibi adlar verilirdi. Osmanlı gemileri hem kürekli hem de yelkenli özellikteydi. Bir donanmada 47 gemi bulunurdu.

 

Osmanlı devletinin Deniz donanmalarının önemli üsleri; Süveyş, Basra, Kuzey Afrika, Gelibolu, Haliç, Kırım, Hazar, bölgelerindeki Liman ve tersanelerdi. Osmanlı devletinin en büyük tersanesi Haliç de bulunuyordu. 1500’lü yıllarda Haliç tersanesinde 40 bin kişi çalışıyordu.

 

Klasik dönemde yetişen ünlü Osmanlı denizcileri; Kemal Reis, Salman reis, Burak reis, Barbaros Hayrettin paşa (Hızır Reis), Turgut Reis, Piri Reis, Piyale paşa, Seydi Ali Reis, Sokollu Mehmet Paşa, Lala Mustafa Paşa örnek verilebilir.

 

1500’lü yılların sonlarından itibaren Osmanlı merkez donanması zayıflamaya başlamıştır. Ancak “Garb Ocakları” (Cezayir, Tunus ve Trablusgarb) donanması gücünü korumuştur.

 

 

OSMANLI ORDUSUNDA DEĞİŞMELER:

 

1600’LÜ YILLARDA ORDUDA DEĞİŞMELER:

 

Osmanlı kara ordusunda 1500’lü yılların sonlarından itibaren değişmeler görüldü. Padişah III.Murat oğlu Mehmet’in düğününde hokkabazlık, Taklitçilik yapan kişiler Kapıkulu ordusuna alındı. Devşirme kanununa uyulmadı. Kapıkulu ordusuna Türkler alınmaya başlandı.

 

Kapıkulu ordusunun disiplini bozuldu, sayısı arttı. Kanuni döneminde Kapıkulu ordusu 15 bin dolaylarındaydı. 1600’lü yıllarda sayıları 100 bini aştı. Merkez ordusu denilen Kapıkulu ordusunun sayısının artırılması Eyalet ordusunun Avrupa’daki savaşlarda başarılı olmamasından kaynaklandı.

 

Tımarlı sipahiler ve akıncılar atlı süvari birlikleriydi. Silah olarak ok, Yay ve mızrak gibi geleneksel silahları kullanıyorlardı. Genellikle ilkbaharda savaşa giderler sonbaharda köylerine dönerlerdi. 1500’lü yıllarda Avrupa’da daimi ordular kuruldu. Bu ordular tamamen ateşli silahlarla donatıldı. Avrupa ordularında sürekli eğitim yapan, ateşli silahlar kullanan piyade ordusu karşısında Osmanlı eyalet ordusu başarılı olamadı. Bu gelişme, Osmanlı devletini Kapıkulu ve ateşli silah kullanan birliklerin sayısını artırmak zorunda bıraktı.

 

Tımarlı sipahiler dağılmaya başladı. Sipahilerin tımarları ellerinden alındı. İşsiz kalan tımarlı sipahiler Celali isyanlarına katıldı. Akıncı birlikleri 1595 tarihinden sonra dağıldı.

 

Kapıkulu ordusunun sayısının artması mali sorunlara sebep oldu. Hazinenin yükü arttı. Kapıkulu ordusuna yeterli maaş verilemedi. Kapıkulu ordusu padişah ve diğer devlet yöneticilerine karşı isyanlar çıkardı.1622 tarihinde isyan eden yeniçeriler padişah II.Osman’ı öldürdüler.

 

Yeniçerilerin disiplini gittikçe bozuldu. Torpille yeniçeri ocağına kaydolanlar görev yerine gitmediler. Bazıları da yerlerine vekil gönderip ulufe denilen maaşı paylaşmaya başladılar.

 

Yükselme döneminde evlenmesi yasak olan yeniçeriler evlenmeye başladılar. Ticaretle uğraştılar. İstanbul da esnafı haraca bağladılar. Bu hareketler padişah IV.Murat ve Sadrazam Köprülü Mehmet paşa gibi liderleri sert önlemler almaya zorladı. Ordunun disiplininin bozulmasında devlet adamlarının iktidar hırsı ile askeri isyana teşvik etmeleri de etkili oldu.

 

Yükselme döneminde “Ocak devlet içindir” felsefesi geçerli iken duraklama ve gerileme dönemlerinde “Devlet Ocak içindir” felsefesi geçerli oldu.

 

1600’lü yıllarda Tımarlı sipahilerin dağılması taşrada güvenlik sorununu ortaya çıkardı. Beylerbeyleri Sekban, Saruca ve Levend adı verilen birlikler oluşturdular. Bu birlikler için halktan yeni vergiler alındı. Bu olay halkın toprağını terk etmesinde etkili oldu.

 

Eyalet valileri topladıkları askerlerin maaşlarını ödeyemeyince işlerine son verdiler. Bazen de savaş döneminde orduya alınan askerler savaştan sonra dağıtıldı. Bu uygulama iç isyanlara sebep oldu.

 

 

1700 VE 1800’LÜ YILLARDA ORDUDA DEĞİŞMELER:

 

1703 tarihinden itibaren devşirme uygulaması terk edildi. Bu tarihten sonra yeniçeri ocağına girenler tamamen Türk’tü.

 

Osmanlı Devleti, 1700’lü yıllarda Avrupa’yı örnek alan askeri ıslahatlar yaptı.

 

İlk olarak I.Mahmut Fransa’dan Kont Dö Boneval’i (Humbaracı Ahmet paşa) getirerek, Humbaracı ocağında ıslahat yaptırdı. 1734 tarihinde “HENDESHANE” adlı subay okulu açıldı.

 

III.Mustafa Baron Dö Tot adlı uzmana SÜRAT topçuları ocağını açtırdı.

 

I.Abdülhamit, İSTİHKAM okulunu açtı. Avrupa’dan gelen uzmanların Müslüman olma zorunluluğu kaldırıldı.

 

III.Selim “NİZAM-I CEDİT” adı ile Avrupa tarzında modern bir ordu kurdu. Avrupa tarzında eğitim veren Kara Mühendislik okulunu (MÜHENDİSHANE-İ BERRİ HÜMAYUN) açtı. Ancak 1807 tarihinde yeniçerilerin çıkardığı Kabakçı Mustafa isyanından sonra Nizam-ı Cedit ordusu dağıtıldı.

 

II.Mahmut Avrupa tarzında “SEKBAN-I CEDİT” ordusunu oluşturdu. Yeniçeriler bir yıl sonra isyan ederek bu orduyu da kaldırttılar (1809). II.Mahmut bir süre sonra Avrupa tarzında “EŞKİNCİ OCAĞI” adlı yeni bir ordu kurdu.

 

İlmiye sınıfının, halkın ve topçu birliklerinin desteğini alan II.Mahmut, devletin ve milletin baş belası olan yeniçerilere karşı halkı savaşa çağırdı. Peygamberin sancağını Sultan Ahmet meydanına diktirdi. Bu meydanda yaklaşık 100 bin kişi toplandı. Topçu birlikleri yeniçeri kışlalarını bombaladı. Ardından halk ve askerler yeniçeri kışlalarına hücum etti. Yeniçeriler, halk ihtilali ile yok edildi. Bu olay tarihe “VAKAY-I HAYRİYE” (Hayırlı Olay) olarak geçti.

 

NOT: Yeniçeriler I.Murat tarafından kurulmuş, II.Mahmut tarafından 1826’da kaldırılmıştır. Yeniçeriler yenilik hareketlerine karşı çıkarak ıslahatların başarılı olmasını engellemişlerdir. Devletin çöküş dönemine girmesinde etkili olmuşlardır. Yeniçeriler kendilerinin işlerine son verileceği endişesi ile Avrupa tarzında kurulan birliklere karşı çıkmışlardır. Yeniçerilerin kaldırılması ile yapılacak yeniliklerin önü açılmıştır.

 

II.Mahmut Yeniçeri ordusu kaldırıldıktan sonra “ASAKİR-İ MANSURE-İ MUHAMMEDİ’YE” adlı Avrupa tarzında yeni bir ordu kurdu. Bu orduya bir süre sonra “NİZAMİYE” ordusu adı verildi. II.Mahmut günümüz harp okulunun temeli olan “MEKTEBİ HARBİYE” yi açtı. Böylece modern imparatorluk ordusu ortaya çıktı.

 

Tanzimat döneminde askerlik vatan görevi haline geldi. Kara ordusunun yönetimi için “SERASKER” unvanlı komutan atandı. Askerliğin süresi kısaltıldı. 1839 Tanzimat Fermanıyla askerlik vatandaşlar için zorunlu bir görev haline geldi.

 

Osmanlı deniz gücünde ilk yenileşme Rus donanmasının Osmanlı donanmasını 1770 yılında Çeşme de yakmasından sonra başladı. I. Abdülhamit Döneminde, Donanmaya subay yetiştirmek üzere “MÜHENDİS HANE-İ BAHRİ HÜMAYUN” (Deniz Mühendislik okulu) açıldı. Donanma personeli askeri kışlalarda sürekli eğitim yapan daimi birliklere dönüştürüldü.

 

Osmanlı devleti, Avrupa da ortaya çıkan buharlı motorla çalışan gemileri II.Mahmut zamanında donanmasına kattı. Sultan Abdülaziz zırhlı gemilerden oluşan yeni bir donanma oluşturdu. Bu modern donanma Sultan Abdülaziz döneminde dünyanın üçüncü büyük donanması idi. Bu dönemde Osmanlı tersaneleri de gemi üretecek şekilde yenilendi. Ancak 1877-1878 Osmanlı Rus savaşında uğranılan yenilgi ve iç harplerden sonra başlayan çöküş II. Abdülhamit döneminde modern donanmanın limanlara terk edilmesine sebep oldu. Donanma geliştirilemedi.

 

Osmanlı devleti 1912 tarihinde hava kuvvetlerini oluşturdu. Osmanlılar, ilk defa I.Dünya savaşında uçak kullandılar.

Yorumlar

  Yorum Ekle